Esas No: 2019/269
Karar No: 2021/1817
Karar Tarihi: 10.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/269 Esas 2021/1817 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
.... (MİKTAR İTİBARİYLE RED)
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2017
ESAS-KARAR NO ...
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin ekonomik sıkıntı içerisinde bulunması nedeni ile dava dışı ... adlı kişiden 4.000,00 TL ödünç alıp karşılığında açık senet verdiğini, aldığı paranın karşılığını %20 faizi ile birlikte ödeyeceğini bilmekte iken, anılan şahısın müvekkilinin güçsüz halinden de yararlanarak daha yüksek miktarda tahsil amaçladığını, bu nedenle bir kısmı elden, bir kısmı da ptt havalesi ile olmak kaydı ile 8.000,00 TL tahsilat yaptığını, borcun bitmesine karşın, müvekkili aleyhine daha önceden tanımadığı davalı ..... senet ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin şikayeti üzerine ilgili şahıslar adına tefecilik suçundan dava açıldığını belirterek, Ankara 23 İcra Müdürlüğünün......sayılı dosyasına dayanak senet nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davalının müvekkilini tanımadığı iddiasının doğru olmadığını, senedin davacının müvekkilinden aldığı borç karşılığı düzenlendiğini, %20 faizle borç alınıp 8.000,00 TL ödendiği iddiasının doğru olmadığını, sadece 1.500,00 TL'lik bir ödeme söz konusu olup bu paranın senet dışı elden alınmış bulunan 2.500,00 TL'nin karşılığı olduğunu, taraflar arasındaki temel borç ilişkisinin, davaya konu senet metninden de anlaşılacağı üzere nakit borç alacak ilişkisi olduğunu, davacının almış olduğu borç karşılığında söz konusu senedin tanzim edildiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davalının tefecilik suçu ile ilgili mahkumiyet kararı almasının, icra takibi yapması yada alacak davası açmasına engel teşkil etmediği, ancak, ceza dosyası içeriği ile dava dışı ...'a yapılan ödeme iddia ve savunma bütün olarak değerlendirildiğinde, davalının kabulünden olan ödeme tutarının 2.500,00 TL olup yapılan ödemenin 12.500,00 TL tutarlı dava konusu senet harici elden yapılan ödeme karşılığı olduğu, savunulmuş ise de, bu savunmanın özellikle taraflar arasında mevcut senet dışında başka ilişki bulunmadığı, 2.500,00 TL ödemenin senet karşılığı yapıldığı gerekçesiyle davanın Kısmen Kabulü ile Ankara 23. İcra Müdürlüğünün ......Esas sayılı dosyasında takibe dayanak keşidece davacı lehtarı davalı ... olan 11/06/2008 tanzim 11/07/2008 ödeme günlü 12.500,00 TL tutarlı senetten 2.500,00 TL borcunun bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
I-)Davacı vekili; Ankara 4.Asliye Ceza Mahkemesinin ....Karar sayılı ilamı gereği davalının tefecilik suçundan mahküm olduğu ve bu hususun sabit olduğu kesinleşmesine rağmen ilk derece mahkemesince bu suçun görmezden gelindiğini davalının alacaklı olduğu sonucuna ulaşması ve alacak olayı ile tefecilik suçunun birlikte değerlendirilebileceği sonucuna ulaşılmasının da hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
II-)Davalı vekili; davaya konu senedi davacının düzenleyerek verdiğini, davacının ödeme iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığını, bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya ve takibe konu bononun anlaşmaya aykırı doldurulup doldurulmadığı ile bedelinin ödenip ödenmediği, hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedinin anlaşmaya aykırı doldurulduğu ve ödeme nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
I-)Mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle dava konusu bononun bedelsizliği ve anlaşamaya aykırı düzenlendiği iddiasının usulüne uygun delillerle ispat edilmemesine göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II-) Davalının istinaf itirazlarının incelenmesine gelince:
İlk derece mahkemesi tarafından 06/04/2017 tarihli karar ile, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
HMK'nın "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341.maddesinin (2) no'lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli ... Gazete'de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı "Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 41.maddesi ile de, maddede yer alan "binbeşyüz" ibaresi, "üçbin" şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir. Buna göre 2017 yılı için Maliye Bakanlığınca istinaf kesinlik sınırı 3.110,00 TL olarak belirlenmiştir.
İlk derece mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.(HMK 341/1) Karar tarihi itibariyle, miktar ve değeri 3.110,00 TL'yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.(HMK 341/2) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda 3.110,00 TL'lik kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.(HMK 341/3) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 3.110,00TL'yi geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.(HMK 341/4)
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; istinaf kanun yoluna başvuran davalı aleyhine kabul edilen tutar olup 2.500,00TL olup, alacak miktarı olarak kesin olan bu karara karşı davalı istinaf yasa yoluna başvuramaz.
HMK 346.maddesi gereğince, kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulması halinde, kararı veren mahkeme tarafından istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi istinaf incelemesi sırasında da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Bu durumda; HMK'nin 341/2.maddesinde açıklanan 3.110,00TL'yi aşmayan kararın istinaf başvuru sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, HMK'nin 352.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davalının istinaf isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2.maddesi gereğince MİKTAR İTİBARİYLE REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 10/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.Başkan...
e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.