Esas No: 2019/175
Karar No: 2021/1805
Karar Tarihi: 10.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/175 Esas 2021/1805 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2018
ESAS-KARAR NO ...
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında medikal malzemelerin satışı hususunda sürekli bir ilişki bulunduğunu, davalı tarafından düzenlenen ve ödenmeyen faturaların tahsili talebi ile icra takibi yapıldığını, müvekkili tarafından takip baskısı altında tüm fatura bedellerinin ödendiğini, ancak takibe dayanak faturalardan bir tanesinin vade farkına ilişkin olduğunu, taraflar arasında vade farkı uygulanacağına dair sözleşme bulunmadığı gibi vade farkına ilişkin teamülde bulunmadığını, ancak vade farkına ilişkin düzenlenen davalı faturasının sehven müvekkilinin ticari defterlerine kaydedildiğini ve ödendiğini, durumun fark edilmesi üzerine müvekkili tarafından tanzim edilen faturanın davalı tarafından iade edildiğini, bedelinin tahsili amacıyla Kayseri 1. İcra Müdürlüğü'nün...... Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili tarafından düzenlenen vade farkı futarasına davacı tarafından itiraz edilmediği gibi faturanın ticari deftere işlendiğini, taraflarca .... formları ile bildirildiğini, müvekkili tarafından anılan faturanın da bulunduğu icra takibine davacı yanca itiraz edilmeyerek takibe konu borcun tamamının ödendiğini, davacı tarafından ödemeden sonra anılan gerekçelerle icra takibi başlatılmasının yerinde olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yanca davalı tarafından düzenlenen vade farkı faturasının ticari defterlerine işlendiği, bedelinin davalı tarafından yapılan takip sırasında ödendiği, davacının ödediği fatura bedelinin iadesi için düzenlenen faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Mahkemece taraflar arasında vade farkı anlaşması bulunmadığı gibi ticari teamülün de olmadığı, daha önce düzenlenmiş herhangi bir vade farkı faturası bulunmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık vade farkının iadesine ilişkin fatura nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, vade farkının iadesine ilişkin faturadan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davalının davacı adına 21/07/2017 tarihli ..... numaralı 21.105,47 TL tutarlı vade farkı faturası düzenlediği, bu faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, davalının bahse konu fatura sebebiyle davacı aleyhine Kayseri 3. İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyası ile takip yapıldığı, davacının da fatura bedelini ve diğer cari hesap bakiyesi tutan 23-24/11/2017 tarihinde ödeyerek borcunun sona erdiği, davacının davalıya 20/09/20107 tarihli .... numaralı 25.105,47 TL bedelli fiyat farkı faturası düzenlediği, söz konusu faturanın davalıya tebliğ edilmediği ve davalının ticari defterlerinde de kayıtlı olmadığı, bahse konu fatura sebebiyle davacının Kayseri 1. İcra Müdürlüğü'nün.... sayılı dosyası ile takip yapıldığı, davacının takip ve dava konusu yaptığı faturanın, davalı tarafça davacıya düzenlenen 21/07/2017 tarihli .... numaralı 21.105,47 TL bedelli vade farkı faturasının iadesine yönelik olduğu, davacının esas itibariyle ödemiş olduğu vade farkının istirdadının bu faturayla talep ettiği, davacı ve davalı arasında 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında devam eden ticari ilişki kapsamında vade farkı uygulanacağına yönelik herhangi bir yazılı sözleşme olmadığı gibi taraflar arasında mutad hale gelmiş vade farkı uygulamasının da bulunmadığı, hal böyle olunca davalının....... sayılı kararına göre davacıdan vade farkı talep edemeyeceği, tahsil etmiş olduğu tutarın davacıya iade etmesi gerektiği, davacının fatura tarihinden itibaren faiz istemiş olduğu, bu faturanın davalıya tebliğ edilmediği, hal böyle olunca TTK Md. 1530. kapsamında temerrüdün gerçekleşmediği; derdest davanın itirazın iptali davası olması sebebiyle davacı lehine faiz talebinin takip tarihi itibariyle başlaması gerektiği, sonuç ve kanaatine varıldığını belirlemiştir.
Davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağı olan faturada fiyat farkı alacağı yazılıdır. Davacı, davalı tarafından düzenlenen 21/07/2017 tarihli ... sıra numaralı 25.105,47 TL bedelli vade farkı faturasını icra tehdidi altında ödediğinden bahisle Kayseri 1. İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı dosyasına dayanak yaptığı 20/09/2017 tarihli, ... numaralı, 21.275,82 TL tutarlı fatura düzenleyerek ödediği bedelin bu yolla iadesini talep etmektedir. Bu amaçla 20/09/2017 tarihli, ... numaralı, 21.275,82 TL tutarlı faturaya dayanarak davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatmış, davalının süresinde borca itiraz etmesi üzerine icra müdürlüğünce İİK.nun 66. maddesi gereği takibin durdurulmasına karar verilmiş ve iş bu itirazın iptali davası açılmıştır.
Davalı tarafından düzenlenen vade farkına ilişkin faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturanın da dahil olduğu faturalardan kaynaklanan alacak talebi ile davalının icra takibi yaptığı ve davacı yanca ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin fatura bedelinin ödendiği ihtilafsız olup, davalı yanca yapılan icra takibine süresi içerisinde itiraz edilmediğinden vade farkına ilişkin fatura bedelinin ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin icra tehditi altında ödendiği ve faturanın sehven ticari kayıtlara alındığına ilişkin iddiaların yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40.-TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 10/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
...
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.