2. Ceza Dairesi 2020/22309 E. , 2020/16051 K.
"İçtihat Metni"
Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02/09/2019 tarihli ve 2019/91537 soruşturma, 2019/85539 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii... Sulh Ceza Hâkimliğinin 31/01/2020 tarihli ve 2020/798 Değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 22/06/2020 gün ve 7645-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/06/2020 gün ve 2020/54469 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02/09/2019 tarihli ve 2019/91537 soruşturma, 2019/85539 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ...Sulh Ceza Hâkimliğinin 31/01/2020 tarihli ve 2020/798 Değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, şüphelinin üzerine atılı eyleme ilişkin olarak uzlaşma işlemlerinin yapılabilmesi için soruşturma dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderildiği, uzlaştırmacının 30/07/2019 tarihli raporunu dosyaya ibraz ettiği, anılan rapora istinaden süphelinin 2.685,00 Türk lirası olarak belirlenen ediminin 30/08/2019 tarihinde müştekiye ödenmesi, müşteki tarafından da şüpheli aleyhine başlatılan icra takibinden vazgeçilmesi karşılığında taraflar arasında uzlaşma sağlandığının belirtildiği ve anılan rapora istinaden İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca şüphelinin edimini yerine getirdiğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmış ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "uzlaşma" başlıklı 253. maddesinde yer alan, "(19) Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def"aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda şüphelinin ediminin ileri tarihe bırakılması nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 5271 sayılı Kanun"un 171. maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde 171. maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın kamu davası açılması gerektiği, ancak anılan Cumhuriyet Başsavcılığınca bahse konu düzenleme gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilerek süreç takip edilmediği gibi edimin yerine getirilip getirilmediğine ilişkin de herhangi bir araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği gözetilmeden, yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiği ihbarını alan Cumhuriyet savcısı, delil toplayıp maddi gerçeği araştırmaya başlayarak, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, aynı Kanun’un 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenleyip kamu davasını açmakla, yeterli şüphe bulunmaması halinde ise aynı Kanun’un 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar vermekle görevli bulunmaktadır. Cumhuriyet Savcısının kararına itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliğince (soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmez ise) dosya kapsamındaki deliller itibariyle itiraz incelenip kabul veya reddedilecektir.
Dosya kapsamına göre, şüphelinin üzerine atılı eyleme ilişkin olarak uzlaşma işlemlerinin yapılabilmesi için soruşturma dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderildiği, uzlaştırmacının 30/07/2019 tarihli raporunu dosyaya ibraz ettiği, anılan rapora istinaden şüphelinin 2.685,00 Türk lirası olarak belirlenen ediminin 30/08/2019 tarihinde müştekiye ödenmesi, müşteki tarafından da şüpheli aleyhine başlatılan icra takibinden vazgeçilmesi karşılığında taraflar arasında uzlaşma sağlandığının belirtildiği ve anılan rapora istinaden ... Cumhuriyet Başsavcılığınca şüphelinin edimini yerine getirdiğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmış ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "uzlaşma" başlıklı 253. maddesinde yer alan, "(19) Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def"aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda şüphelinin ediminin ileri tarihe bırakılması nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 5271 sayılı Kanun"un 171. maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde 171. maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın kamu davası açılması gerektiği, ancak anılan Cumhuriyet Başsavcılığınca bahse konu düzenleme gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilerek süreç takip edilmediği gibi edimin yerine getirilip getirilmediğine ilişkin de herhangi bir araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği gözetilmeden, yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden,... Sulh Ceza Hakimliğinden kesin olarak verilen 31/01/2020 tarihli ve 2020/798 Değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 22/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.