2. Ceza Dairesi 2020/27860 E. , 2020/16050 K.
"İçtihat Metni"
Basit yaralama ve mala zarar verme suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 151/1, 29/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince (iki kez) 1.500,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, basit yaralama suçu yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair .... Asliye Ceza Mahkemesinin 10/01/2019 tarihli ve 2015/325 esas, 2019/26 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/04/2019 tarihli ve 2019/940 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26/08/2019 gün ve 11683-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/10/2019 gün ve 2019/85180 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Basit yaralama ve mala zarar verme suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 151/1, 29/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince (iki kez) 1.500,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, basit yaralama suçu yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Samsun 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/01/2019 tarihli ve 2015/325 esas, 2019/26 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/04/2019 tarihli ve 2019/940 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas, 2018/151 sayılı kararında, "5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmayacağı hüküm altına alınmış ise de; sanığın belirli sürelerle denetime tabi tutulmasını öngörmesi, adli sicile işlenmese dahi kendisine mahsus bir sisteme kaydedilmesi, 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra ikinci kez hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel teşkil etmesi, yine müsadere, yargılama giderleri ve bu kapsamda vekâlet ücretinin sanığa yüklenmesi bakımından hukuki etkilerinin bulunması nedenleriyle bu karar, esasında kesin bir hükmün bir kısım hukuki sonuçlarını doğurmaktadır. Bu bağlamda temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği kabul edilmelidir." şeklinde belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların kanun yararına bozmaya konu yapılabileceği nazara alınarak yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı basit yaralama suçunun şikâyete tâbi suçlardan olması ve “Uzlaştırma” hükümlerine tâbi bulunması, sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 168/1. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerine tâbi olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 3. fıkrasında “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez” şeklinde düzenlenen hükmün “...etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar...” kısmının suç tarihinden sonra 02/12/2016 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile madde metninden çıkarılarak, etkin pişmanlık hükümlerine tâbi suçların da uzlaştırma kapsamına alındığı, sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun uzlaşma hükümleri kapsamına alınması ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/3. maddesinde yer alan, ""... Uzlaşma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme uyarınca her iki suç yönünden “Uzlaştırma” hükümlerinin öncelikle uygulanması suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, .... Asliye Ceza Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını itirazen inceleyen merciince itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Katılan ...’in yokluğunda verilen ... Asliye Ceza Mahkemesinin 10/01/2019 tarihli kararın katılanın duruşma adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi uyarınca tebliğ edildiği anlaşılmış ise de, katılanın adresinin kapalı olduğu yazılıp, nerede olduğu belirtilmeyerek tebligat yapıldığı ancak katılana haber verilmesi için en yakın komşusuna veya varsa binanın yönetici veya kapıcısına bildirimde bulunulduğuna ilişkin (hangisine) ve haber verilen kişinin kim olduğunun tebligat parçasında yer almadığının anlaşılması karşısında, tebligatın usulsüz olduğu ve bu şekilde mahkemenin 10/01/2019 tarihli kararının kesinleşmediği, ayrıca sanık ..."ın mahkemenin 10/01/2019 tarihli kararına karşı 10/01/2019 tarihinde hem kasten yaralama hem de mala zarar verme suçları için kanun yoluna başvurmasına rağmen sanığın bu dilekçesi üzerine sadece kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı için ...Ağır Ceza Mahkemesince inceleme yapıldığı, mala zarar verme suçu için verilen hüküm yönünden mahkemesince bir işlem yapılmadığı anlaşılmakla, ... Asliye Ceza Mahkemesinin mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin ve ... Ağır Ceza Mahkemesinin kasten yaralama suçuna ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yaptığı inceleme sonrası verdiği itirazın reddine ilişkin kararın kesinleşmemesi nedeniyle kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 10.01.2019 tarihli kararının katılan ...’e usule uygun olarak tebliğ edilip ve sanığın 10/01/2019 tarihli mala zarar verme suçu için verdiği istinaf dilekçesi için gereği yapılıp usulüne uygun olarak kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, .... Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 10.01.2019 tarihli ve 2015/325 Esas, 2019/26 Karar sayılı ve .... Ağır Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 19.04.2019 tarihli ve 2019/940 Değişik İş sayılı kararlarına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 22/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.