10. Hukuk Dairesi 2015/11405 E. , 2015/15257 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, davacının murisinin hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada, davacı vekilinin dava dilekçesinde, işverenin mirasçılarını davalı olarak gösterdiği, dosyaya sunduğu 20.03.2015 havale tarihli dilekçesi ile de ...’dan yaptıkları araştırmada işveren ...’a ait kimlik bilgilerine ulaşılamadıklarını, ancak işverenin ihale aldığı ...ndan bilgi istediklerini, kimlik bilgilerine ulaştıkları taktirde mahkemeye bilgi vereceklerini belirttiği anlaşılmış olup, Mahkemece bu araştırmanın sonucu beklenmeksizin çalışmanın geçtiği iddia edilen işverenin mirasçıları olan davalıların açık kimlik bilgilerinin bilinmediği ve adres bilgilerine ilişkin eksikliğin davacı tarafından tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, davanın kamu düzenine ilişkin niteliği gereği, resen, dosyaya sunulan 01.02.1972 tarihli işe giriş bildirgesi doğrultusunda işveren, işverenin bildirdiği sigortalılar ve işyeri çevresinde yapılacak kolluk araştırması ile gerekli bilgilere ulaşılabilme imkanının varlığı karşısında davanın reddi kararı isabetli bulunmamış olup, bu bakımdan, Mahkemece, izah edilen şekilde davalılar hakkında resen araştırma yapılmalı ve davaya katılımları sağlanmalıdır.
11.09.2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 6552 sayılı Yasanın 64. maddesi ile değişik 5521 sayılı İş Kanunun 7. maddesinde düzenlenen "İş Mahkemelerinde şifahi yargılama usulü uygulanır. İlk oturumda Mahkeme tarafları sulha teşvik eder. Uzlaşamadıkları ve taraflar veya vekillerinden birisi gelmediği takdirde yargılamaya devam olunarak esas hakkında hüküm verilir. İş Kanununun 79"uncu maddesinde yazılı uzlaşma teşebbüsünün yapılmamış olması davanın kabulüne ve görülmesine mani teşkil etmez. 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz. Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür." hükmünü içermektedir.
Eldeki davada; mahkemece; dava tarihi itibariyle yürürlükte olan düzenleme gereğince dava dışı ... Kurumunun feri müdahillik durumu da usulünce sağlanmalı, işverenin mirasçılarının davalı olarak, Kurumun da feri müdahil olarak göstereceği deliller toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.