Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık ..."ın, anılan Kanun"un 74/1-2. cümle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 31/3 maddeleri uyarınca 10 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresi belirlenmesine, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlenmeden geçirilmesine dair Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/06/2010 tarihli ve 2008/372 Esas, 2010/606 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 21/12/2010 tarihli ve 2010/1837 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre;
1- 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun 40. maddesi ile değiştirilen 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 23. maddesi gereğince haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen çocuklar açısından denetim süresinin 3 yıl olması gerektiği ile,
2- Suç tarihinde 18 yaşından küçük sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesi uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, itirazın bu nedenlerle kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı"nın 21/03/2014 gün ve 2014/5874/21007 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 10/04/2014 gün ve 2014/113922 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/06/2010 tarihli ve 2008/372 Esas, 2010/606 sayılı kararına sanık ....."ın itirazı üzerine, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesince 21/12/2010 tarih ve 2010/1837 değişik iş sayı ile itirazın reddi kararı verildiği, Yüksek Adalet Bakanlığınca isabet görülmeyerek kanun yararına bozma talebine konu edilen uygulamaların, sanık ... ile müdafinin yüzüne karşı tefhim edilip, süresi içerisinde itiraz yoluna başvurulmadığından adı geçen sanık yönünden kesinleşen Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/06/2010 tarih, 2008/372 Esas, 2010/606 sayılı kararında yer aldığı anlaşılmakla; sözü edilen karar ile ilgili olarak 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceğinin takdirinden sonra gönderilmesinin temini için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21/05/2014 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.