Esas No: 2017/4004
Karar No: 2021/1706
Karar Tarihi: 18.03.2021
Danıştay 8. Daire 2017/4004 Esas 2021/1706 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/4004
Karar No : 2021/1706
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLLERİ : Av. … Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri V. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Çatalca İlçesi, ... Köyü sınırları içerisinde bulunan İR:… ruhsat numaralı IV. Grup maden sahasında yer alan 20.998,82 m²'lik ormanlık alan için; maden işletme alanları için izin verilmesi istemiyle yapılan başvurunu üzerine, maden ruhsat süresinin 25/04/2025 tarihi olmasına rağmen, 31/12/2016 tarihine kadar izin verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı olur işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; maden ruhsatı sahiplerinin orman vasıflı yerlerde faaliyette bulunması için orman idaresinden gerekli izinleri almaları gerektiği, İzni veren makamın, izin vermeden önce, yine mevzuatın daha önceden belirlediği kriterler açısından izin başvurusunu değerlendirmesi gerekeceği ve konu ile ilgili mevzuat gereği idarenin, izinlerin süresini belirleme hususunda takdir yetkisinin olduğu ve ayrıca izin süresi dolduktan sonra tekrardan bir değerlendirme yapılabilmesi anılan mevzuat uyarınca mümkün olduğu gerekçesiyle davacının izin süresinin 31.12.2016 tarihine kadar verilmesi yönünde tesis edilen 07.09.2015 tarihli dava konusu işlemin hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, usul yönünden istinaf incelemesinin duruşmalı yapılması istenildiği halde, duruşma yapılmadan karar verildiği; esas yönünden ise maden ruhsat sahiplerinin orman vasıflı yerlerde faaliyette bulunması için gerekli izinleri alması gerektiği ve izin veren makamın izin vermeden önce mevzuatın daha önce belirlediği kriterler açısından izin başvurusunun değerlenmekte idarenin takdir hakkı olduğu hususu açık olmakla birlikte izin başvurularında eksiklik yoksa ruhsat süresince izin vermesi gerektiği, aksi halde hukuki güvenlik ilkesine aykırı davranılacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, izin verilirken insan ile tabiat arasında denge kurarak tabii kaynakları tüketmeden, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılamasına imkan verecek aynı zamanda ekonomik faaliyetlerle ekolojik sisteme zarar vermeyecek şekilde izin sürelerini belirlemekte idarenin takdir yetkisi bulunduğunu öte yandan izin verilen alanını aynı zamanda Çilingöz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası içinde bulunduğunu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul İli, Çatalca İlçesi, ... Köyü sınırları içerisinde IV.Grup … erişim numaralı ruhsat sahibi olarak maden işlettiği, 25/04/2025 tarihine kadar maden ruhsat izni bulunduğu, davacı şirketin 20.998,82 m² maden işletme izni için yaptığı başvurunun kabul edilerek 31/12/2016 tarihine kadar maden işletme izni verilmesine ilişkin 07/09/2015 tarihli olur ile onay verildiği, verilen izin süresinin yapılan faaliyetin niteliğine göre çok kısa olmasından ve ruhsat süresi dikkate alınmadan izin verildiği gerekçesiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın 169. maddesinde, Devletin, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyacağı ve tedbirleri alacağı, bütün ormanların gözetiminin Devlete ait olduğu, kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamayacağı, ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemeyeceği düzenlemesine yer verilmiştir.
6831 sayılı Orman Kanunu'nun, 5995 sayılı Kanun'un 19. maddesi ile değişik 16. maddesinde, "Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri hariç, bedeli alınarak Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilir. Ancak, temditler dahil ruhsat süresince müktesep haklar korunmak kaydı ile Devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, orman içi dinlenme yerleri, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesi, Çevre ve Orman Bakanlığının muvafakatine bağlıdır. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı hammaddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden bedel alınmaz." hükmüne yer verilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanunun "Madencilik faaliyetlerinde izinler" başlıklı 7. maddesi nin ek 4. fıkrasında, " Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında maden arama ve işletme faaliyetleri ile bu faaliyetler için gerekli geçici tesislere çevresel etki değerlendirme raporunda belirlenen esaslar dahilinde izin verilir. Alınan izinler, temditler dahil ruhsat hukuku sonuna kadar devam eder.
" hükmü mevcuttur.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 18/04/2014 gün ve 28976 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Orman Kanununun 16 ncı Maddesinin Uygulama Yönetmeliği'nin "Kesin İzin" başlıklı 7. maddesinde; "(1) Bakanlıkça uygun görülenlere ruhsat süresi dikkate alınarak izin verilir. Ormanlık alandan verilen izin, müracaat sahibine tebliğ edilir. Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde izin sahibinden teminat, bedeller ve onaylı taahhüt senedi istenir. Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde bedellerin ödenmemesi, teminatın veya onaylı taahhüt senedinin verilmemesi halinde ise saha teslimi yapılmaz, her hangi bir bildirime gerek kalmaksızın izin iptal edilir. İptal işlemi ilgiliye bildirilir. Aynı yerle ilgili yeniden izin talep edilmesi yeni izin talebi olarak değerlendirilir.
(2) Maden işletme izinlerinde, izin sahibi; izne konu alanı kapsayan işletme izin belgesini orman idaresine vermeden saha teslimi yapılmaz.
(3) (Değişik:RG-19/4/2015-29331) Madencilik faaliyetine başlanılmadan önce izin sahibine, maden işletme ile tesis izin alanları, maden stok alanı, pasa döküm alanı, verimli toprak depolama alanı ve atık barajı izin sahasının sınırlarının köşe noktalarına zeminden en az iki metre yükseklikte koordinat değerleri belirli sabit işaretler tesis ettirilir. İki nokta arası 25 metreden fazla olamaz. Sabit işaretler izin süresi ve rehabilite izleme sürecinde muhafaza edilir. Aksi halde madencilik faaliyetine müsaade edilmez.
(4) İzin verilmemesi halinde durum ilgiliye tebliğ edilir.
(5) Ruhsat alanında maden arama, maden işletme veya hammadde üretimi için ormanlık alanlarda Bakanlıkça veya ormanlık alan dışında ilgili kurumlarca izin verilmiş ise, bu ruhsata dayalı olarak madencilik faaliyetleri için gerekli ve orman alanı içinde yapılması zorunlu tesislere ve altyapı tesislerine ruhsat alanı içinde, talep edilen altyapı tesislerinin ruhsat alanı içinde yapılması için uygun alan bulunulmadığının heyet tarafından tespit edilmesi halinde ruhsat alanı bitişiğinde izin verilebilir.
(6) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca yol, köprü, baraj, gölet, liman gibi projelerin inşasında kullanılacak yapı ve inşaat hammaddelerinin üretimi için hammadde üretim izin belgesine dayanarak orman alanları içinde bu amaçla yapılacak işletme faaliyetleri, tesis ve altyapı tesislerine bu Yönetmelik hükümlerine göre izin verilir.
(7) İzin başlangıç tarihi; izin olurunda izin başlangıç tarihi belirtilmemiş ise izin olurunun verildiği tarihtir. İzin süresinin tamamen veya kısmen uzatıldığı izinlerde izin başlangıç tarihi ilk iznin verildiği tarihtir. Farklı tarihlerde verilen izinlerin birlikte uzatılması halinde izin başlangıç tarihi yeni izin olur tarihidir." düzenlemesi yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Orman sahalarında madencilik faaliyetinde bulunulabilmesi için Orman Kanunu 16. Maddesi Uygulama Yönetmeliği kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığından izin alınması gerekli olup anılan Bakanlığın izin verme hususunda takdir yetkisi bulunduğu muhakkaktır. Ancak, Bakanlık, izin verme hususundaki takdir yetkisini kamu yararı, işin niteliği, ormanların korunması ve bu sahalara dair ihtiyaç gibi kıstaslar açısından değerlendirerek kullanacaktır.
Anayasa'nın 169. maddesinde ormanların ülke yönünden taşıdığı büyük önem gözetilerek, korunmaları ve geliştirilmeleri konusunda ayrıntılı düzenlemelere yer verilmiştir. Bu özel ve ayrıntılı düzenlemenin ülkemizde orman örtüsünün sürekli yok edilmesi gerçeğinden kaynaklandığı kuşkusuzdur. Her olayda, ormanlık alanda verilen izne konu edilen kamu yararı ile ormanın muhafazasındaki kamu yararının karşılaştırılmasının yapılması zorunluluğu Anayasa'nın 169. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez." hükmünden kaynaklanmaktadır.
Mevzuatın, maden işletme izinlerin ruhsat hukuku süresi dikkate alınarak belirleneceğinin düzenlendiği, bu durumun ilgililerde haklı beklenti oluşturduğu ve Orman Bölge Müdürlüğü tarafından inceleme yapılarak davacının talebinin uygun görüldüğü ve talep edilen orman alanının istenilen maksada uygun kullanılmasına izin verilmesinde sakınca görülmeyerek izin verildiği ancak, davalı idarece izinlerin süresinin 31/12/2016 tarih olarak belirlenmesine ilişkin gerekçelerinin ortaya konulamadığı açıktır.
Öte yandan her ne kadar idare mahkemesi kararında, maden işletme izni verilen alanın aynı zamanda Yaban Hayatı Geliştirme Sahası içerisinde bulunduğu, ormanların korunması ve madencilik faaliyetinin ormana zarar verip vermediğinin takibi bakımından, idarenin takdir yetksi çerçevesinde davacının izin süresinin kısaltılabileceği belirtilmiş olsa da Maden Kanunun madencilik faaliyetlerinde izinlerin düzenlendiği hükmüne eklenen ek fıkra ile yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında maden arama ve işletme faaliyetlerine izin verilebileceğinin düzenlendiği açıktır
Bu durumda, Orman Kanununun 16 ncı Maddesi Uygulama Yönetmeliği'nin 7. maddesi ile "Bakanlıkça uygun görülenlere ruhsat süresi dikkate alınarak izin verilir" şeklindeki düzenlemesi gereğince davalı idarece verilen iznin ruhsat süresi dikkate alınarak verilmesi gerekirken, izin süresinin madencilik faaliyetlerine elverişli olmayacak kadar kısa verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 18/03/2021 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.