11. Hukuk Dairesi 2018/2464 E. , 2019/3918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/07/2016 tarih ve 2015/587-2016/802 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin S.E.A. Petrol Ltd. Şti."nin %30 oranında ortağı olduğunu, diğer ortağının ise %70 oranında davalı ... olduğu, ... ile 08/04/2011 tarihli protokol yapıldığı, bu protokol gereğince Atilla Altan"a hisse devrinin gerçekleştirildiğini, ancak şirket tarafından müvekkili aleyhine Bursa kapatılan 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/213 esas sayılı dosyasında alacak davası açıldığını, müvekkilinin de bu davaya karşılık olarak kâr payı alacağı davası açtığını, bu davada müvekkilinin hissesinin iadesini isteyebileceğinin belirlendiğini ileri sürerek, 08/04/2011 tarihli protokol gereği devredilen 1500 adet hissenin devrinin iptali ile iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı ile müvekkili ..."ın S.E.A. Petrol Ltd. Şti."nin ortağı ve yetkilisi olduklarını, yapılan üstünkörü inceleme neticesinde davacının şirket paralarını zimmetine geçirdiğinin öğrenildiğini, bu hukuka aykırı eylemler nedeniyle şirketteki hissesini ..."a devretmesi hususunda protokol yapıldığını, hisse devrinin geçici süre ile yapılmadığını veya belirli olayların gerçekleşmesine kadar yapılmış olmadığını, hisse devrinin kesin ve nihai olduğunu, sözkonusu protokolün iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme niteliğinde olmadığını, davalıya yüklenilen herhangi bir edim olmadığını, davacının protokol gereği üçüncü kişilere icra takibi yapmış ise de; aldığı tahsilatların hiçbirisinin müvekkillerine yansıtmadığını, davacının hukuka aykırı eylemleri nedeniyle Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/782 esas sayılı dosyasında yargılanarak ceza aldığını ileri sürerek, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; şirket tarafından protokole dayanılarak açılan alacak davasının protokolün ihlali mahiyetinde olmadığı, davacı tarafından protokol hükümlerini tam kapsayacak şekilde icra takipleri yapılmadığı ve takiplerden herhangi bir tahsilatın yapılamadığı, bundan dolayı davacı tarafından davalıya ücretsiz çalışma teklifinde bulunulmadığı, davacının protokolde belirlenen edimlerini de yerine getirmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hisse devir sözleşmesine ilişkin koşullarının yerine getirilmediği iddiasıyla, hisselerin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece, davacı yanın sözleşmede belirlenen edimlerini yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında sözkonusu 1500 adet hisse senedi devrinin, 08.04.2011 tarihli sözleşme kapsamında ve bedelsiz olarak yapıldığı çekişmesizdir. Sözkonusu hisse devir sözleşmesinde; şirkette yaptığı usulsüz işlemler nedeniyle davacı ..."ın, davalı ... tarafından cezai yönden şikayet edilmeyeceği koşulu karşılığında hisselerini bir bedel almaksızın devredeceği öngörülmüştür. Bu sözleşme, şikayet etmeme koşuluna bağlı bedelsiz pay devrini öngörmesi nedeniyle ahlaka ve kanuna aykırı olduğundan geçersizdir. Bu nedenle, mahkemece, geçersiz sözleşmeye dayanarak devredilen payların iadesine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi yönünde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.