9. Hukuk Dairesi 2012/982 E. , 2014/4731 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : NEVŞEHİR 1.ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2011
NUMARASI : 2006/131-2011/312
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde matbaa işçisi olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, fazla mesaiye kalındığında ücretinin ödendiğini, davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını, mali sıkıntı nedeni ile 1 ay ücretsiz izne ayrılıp sonra işe gelmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, 4857 sayılı yasanın 46 ve 47. maddeleri gereğince gerekli şartlar oluşmadığından davacının genel tatil ve hafta tatili alacağının olmadığı, diğer istemlerinde kısmen haklı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, davacı işyerinde mesainin sabah 08,00 da başladığını kış aylarında akşam 18,00-18,30, yaz aylarında ise 21,00-22,00 saatlerine kadar çalışma yapıldığını iddia ederek fazla çalışma ücreti talep etmiş, davalı ise fazla mesaiye kalındığında ücretinin ödendiğini savunmuştur.
Hükme asas alınan bilirkişi raporunda kış aylarında günde 2 saat, yaz aylarında ise günde 5 saat fazla çalışma yapıldığı belirtilerek hesaplama yapılmış ise de, bu kabul dosya kapsamına uygun değildir.
Dinlenen davacı tanıklarından ikisi davalı işyerinde çalışmamıştır ve işyerindeki çalışma saatlerine dair doğrudan görgüye dayalı bilgileri yoktur. Diğer davacı tanıkları ise haftanın 6 günü sabah 8.00, akşam 17.30-18.00 arasında çalışma olduğunu beyan etmişler; tanık B.. H.. akşam 18.00 dan sonra davacının mesaiye kalıp kalmadığına dair bilgisi olmadığını söylerken tanık N.. İ.. ise davacının mesaiye kaldığı günlerin olduğunu belirtmiş başkaca bilgi vermemiştir. Bu beyanlar karşısında davacının yaz aylarında günde 2 saat kış aylarında ise 5 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile fazla çalışma ücreti hesabı yapılması doğru değildir.
Davalı temsilcisi Nuri İven duruşmada alınan beyanında çalışma saatlerinin haftada 6 gün boyunca sabah 08.30 akşam 18.00 saatleri arasında olduğunu, mesaiye kalınan günlerde 17.00-22.00 saatleri arasında çalışıldığını belirtmiş olup, yukarıda açıklandığı üzere davacının iddiasını ispatlayamadığı göz önüne alınarak, davalı temsilcisinin kabul ettiği çalışma süreleri dikkate alınmak suretiyle fazla çalışma ücreti alcağının hesabı yapılması gerekirken, kış aylarında günde 2 saat, yaz aylarında ise günde 5 saat fazla çalışma yapıldığını kabul eden bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.