Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/15202 Esas 2014/15914 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15202
Karar No: 2014/15914
Karar Tarihi: 23.12.2014

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/15202 Esas 2014/15914 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/15202 E.  ,  2014/15914 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/05/2014
    NUMARASI : 2014/150-2014/330

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Uygulama kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan davacı M.. B.. ile müşterekleri adına tapuda kayıtlı eski 204 parsel sayılı 17.320 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 177 ada 1 parsel numarasıyla ve 17.017,86 metrekare, davalılar M. A. ve M. Ç. adına tapuda kayıtlı bulunan eski 200 parsel sayılı 8.610 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 176 ada 1 parsel numarasıyla ve 8.624,40 metrekare yüzölçümüyle tespit edilmiştir. Davacı M.. B.., adına kayıtlı 204 sayılı parsel ile davalılara ait 200 sayılı parsel arasındaki hendeğin hatalı ölçülüp, paftasında yol olarak gösterildiği iddiasıyla dava açmıştır. Kadastro Mahkemesince, mahkemece “davada Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu" gereğine değinen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; dava, her nekadar uygulama kadastrosunun gerçek duruma uygun olmadığı belirtilerek açılmış ise de, yenileme kadastrosu ile tesis kadastrosunun birbirine uyumlu olduğu, davacının asıl amacının tesis kadastrosu ile tespit edilen sınırları değiştirmek olduğu, tesis kadastrosunun kesinleşmesinden itibaren genel mahkemelerde dava açılması için gereken 10 yıllık hak düşürücü sürenin de geçmiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından uygulama kadastrosu ile tesis kadastrosu ile belirlenen mülkiyet hakkını değiştirecek bir işlem yapılmadığı, davacının paydaşı olduğu taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen eksilmenin ölçüm tekniğinden kaynaklandığı belirlenmiş olduğuna göre davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, mülkiyet yönünden harç yatırılarak usulünce açılmış bir dava olmadığı halde, paftada yol olarak gösterilen ve hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanun"un 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin de geçtiğinden bahsedilerek ret kararı verilmiş olması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden, kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.