11. Hukuk Dairesi 2018/2400 E. , 2019/3917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09/01/2018 tarih ve 2015/64-2018/9 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacılar vekili ile katılma yoluyla davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin, davalının yanlış yönlendirmesiyle İstanbul aktarmalı 10.01.2010 tarihli 4 adet İzmir–Kopenhag bileti aldıklarını, bilet bedeli olarak 1.019,52 TL ödediklerini, uçuş günü Uşak’tan İzmir’e 300.-TL ödeyerek geldiklerini ancak, uçuştan önce İzmir-İstanbul uçuşunun iki kez tehir edilmesi nedeniyle İstanbul–Kophenhag uçağına hiçbir şekilde yetişemeyeceklerinin kendilerine bildirildiğini, bunun üzerine davalı şirketin en erken Kopenhag uçuşu için 13.01.2010 kalkış ve 14.01.2010 varış tarihli biletini aldıklarını, İzmir’den Uşak’a yine 300.-TL ödeyerek geri döndüklerini, daha sonra 13.01.2010 tarihli yeni uçuş için tekrar Uşak’tan İzmir’e 300.- TL ödeyerek gelirken araç arızası nedeniyle 10 dakika geciktiklerini ve bu nedenle uçağa alınmadıklarını, bunun üzerine davalı şirketin bir sonraki uçuşu yerine Sun Express adlı şirketin bir sonraki uçuşuna ‘uçuşun yetişeceği’ garantisi verilerek yönlendirildiklerini ve bunun için fazladan 500.-TL ödediklerini, İstanbul’a geldiklerini ancak bu sefer de İstanbul–Kopenhag uçuşuna alınmadıklarını, o gün başka bir Kopenhag uçuşu bulunmadığından 14.01.2010 (ertesi gün) için THY şirketinden 738 Euro ödeyerek bilet aldıklarını ve o gün İstanbul’da konaklamak zorunda kaldıklarını, ancak ertesi gün THY uçağı ile Kopenhag’a ulaşabildiklerini, müvekkillerinin maddi ve manevi olarak mağdur olduklarını ileri sürerek, 1.019,52 TL uçak bileti bedeli ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacılardan ... için 3.000.-TL maddi tazminatın ve her bir davacı için ayrı ayrı 3.750,00 TL olmak üzere toplam 15.000.-TL manevi tazminatın 14.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, uçuşta yaşanan gecikmede müvekkilinin kusuru bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; somut olayda ilk uçuşun rötar yapması nedeniyle bağlantılı uçuşlara yetişilemeyecek olması nedeniyle biletlerin başka güne aktarılmasında davalının kusurlu olduğu, diğer uçuşlarda davalının kusurunun olmadığı, davacıların taksi giderlerinin ihtiyari yapılan masraflar olup davalıdan talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 316,05 TL maddi tazminatın 14.01.2010 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı ..."a verilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine, kusur oranları ve tarafların sosyal ve içtimai durumları da değerlendirilerek ayrı ayrı 500.-TL manevi tazminatın 14.01.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp tüm davacılara verilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili ile davalı vekilince katılma yoluyla temyiz edilmiştir.
1- HUMK’nın 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000.-TL"yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi olan 09.01.2018 tarihi itibariyle 2.590.00 TL"dir. Mahkemece, 316,05 TL maddi, ayrı ayrı 500.-TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir. Mahkemece kabul edilen miktar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kalmakta olup, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.