Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/15214 Esas 2014/15906 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15214
Karar No: 2014/15906
Karar Tarihi: 23.12.2014

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/15214 Esas 2014/15906 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/15214 E.  ,  2014/15906 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KOCAALİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 22/04/2014
    NUMARASI : 2011/17-2014/207

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 13 ve 14 parsel sayılı sırasıyla 13.863,29 ve 4.629,48 m2 yüzölçümündeki taşınmazlardan irsen intikal, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 108 ada 13 parsel davalı H.. T.., 108 ada 14 parsel ise davalı M.. T.. adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı H.. H.. tapu kaydına dayanarak dava konusu taşınmazların H.. H.. adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 108 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 28.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 9.113,32 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalı H.. T.. adına, (B) harfi ile gösterilen 4.749,97 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ise davacı H.. H.. adına tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine parsel üzerindeki fındık ağaçlarının H.. T.."nun kullanımında olup halen kendisine ait olduğu şerhinin yazılmasına, çekişmeli 108 ada 14 parsel sayılı taşınmazın (C) harfi ile gösterilen 2.005,68 metrekare yüzölçümündeki bölümün davalı M.. T.. adına, (D) harfi ile gösterilen 2.623,80 metrekare yüzölçümündeki bölümün ise davacı H.. H.. adına tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine parsel üzerindeki fındık ağaçlarının M.. T.."nun kullanımında olup halen kendisine ait olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar Hasan ve M.. T.. tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; çekişmeli taşınmazların bir bölümünün davacı tarafın dayandığı Haziran 1938 tarih ve 51 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı, tapuda kayıtlı taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığı gibi, TMK"nın 639/2 ve 713/2. maddesi ile 3402 sayılı Kanun"un 13/B-c maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişileri, anılan tapu kaydının batı hududunu okuyan "Mehmet oğlu Osman ve Ali" sınırını bilmediklerini beyan etmişlerdir. Kaydın doğu ve kuzey yönlerinde kendi fındıklığı, kendi fındıklığı ve hanesi sınırları okunmaktadır. Tapu kaydının iktisap nedeninde isimleri bilinemeyen kaçak ve yitik kişilerden metruken H.. H..ye intikal ettiğinin bildirildiği göz önüne alındığında "kendi fındıklığı" ve "kendi hanesi" sınırının neresi olduğu da belirlenememiştir. Güney sınırında okunan yol da isimsiz
    yol olup her yere uyabileceğine göre tapu kaydının çekişmeli taşınmazlara ait olduğunun kanıtlandığından söz edilemez. Dava konusu taşınmazlarda 20 yılı aşkın süreyle davalı tarafın malik sıfatı ile zilyet olduğu da tüm dosya kapsamından anlaşıldığına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, fen bilirkişisinin dayanaktan yoksun raporuna itibar edilerek yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalılar Hasan ve M.. T.."nun temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.