15. Hukuk Dairesi 2018/2160 E. , 2018/1466 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... Doğalgaz Isı San. Adi Ortaklığı (... ve Ortağı ... ) ile davalı ...Ş. arasındaki davadan dolayı ilk derece mahkemesi olan ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25.05.2017 gün, 2015/1643 Esas ve 2017/686 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusu sonucu ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi tarafından verilen 16.01.2018 gün, 2017/1264 Esas ve 2018/3 Karar sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olup temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
BAM hukuk dairesinin miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup temyiz edilemez (HMK 362/1-a). Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, bu kırkbinTürk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırkbin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir (HMK 362/2). Yukarıdaki 40.000,00 TL’lik parasal sınır 25.000,00 TL iken 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 42. maddesiyle yapılan değişiklikle 40.000,00 TL olmuştur. Aynı kanunla HMK’ya eklenen ek 1. madde gereğince bu miktarlar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacak ve artırım sırasında 10 TL kesirleri dikkate alınmayacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında bölge adliye mahkemesi kararları yönünden 2018 yılı için temyiz kesinlik sınırı 47.530,00 TL’dir.Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366). Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından da temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu içtihadı birleştirme kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu gerektirdiğinden HMK hükümlerine göre temyiz yönünden de uygulanmalıdır.Yukarıda sözü edilen kurallar ve yapılan açıklamalarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; temyize konu karar 17.01.2018 tarihinde verilmiş olup temyiz kesinlik sınırı 47.530,00 TL"dir. Dava konusu edilen alacak miktarı 7.000,00 TL olup, dava reddedilmiştir. Karar davacı tarafından davanın ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilen 7.000,00 TL nedeniyle temyiz edilmiş olup temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle temyiz isteminin reddi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, HMK 302/5 ve 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine 10.04.2018 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.