16. Hukuk Dairesi 2014/10216 E. , 2014/15900 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 261 parsel sayılı ....415,... metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 101 ada ..., 33, 105, 148, 104 ada ... ve 105 ada ... parsel sayılı sırasıyla ....267.45, 39.788...., ....214...., ....365.91, 77.537,49 ve 78.787,... metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, 101 ada 295, 105 ada 47 ve 109 ada ... parsel sayılı sırasıyla ....596.81, ....107,98 ve ....038,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise aynı nedenlerle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... tapu kaydına ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece özetle "" keşif masrafının yatırılması için verilen kesin sürenin usulüne uygun olmadığı"" gereğine değinen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve dosyada taraf olmayan Maaz ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
...- Hükmü temyiz eden Maaz ve ..."nın temyiz itirazlarının incelenmesinde; adı geçenlerin yargılamanın devamı sırasında davanın tarafı olmadıkları gibi hüküm tarihinden önce olacak şekilde de usulüne uygun şekilde davaya katılmadıkları sabittir. 6100 sayılı HMK"nın 65. maddesinde yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişinin, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürmesi gerektiği belirtildiğine göre hüküm tarihinden sonra davaya müdahale isteminde bulunan ve bu nedenle de kararı temyiz eden ... ve ..."nın bu aşamada taraf sıfatları bulunmadığından temyiz istemlerinin REDDİNE, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde iadesine,
...- Davacı ..."nın temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, çekişmeli taşınmazların 1980 yılından beri davalıların kullanımında bulunduğu, ortak miras bırakanın diğer mirasçılarının bir kullanımları olmadığı gibi davacı dışındaki diğer mirasçıların da itirazda bulunmadığı, 101 ada 105 ve 295 parsel sayılı taşınmazların bizzat davalı ..."e ait olduğunun bilirkişi beyanları ile sabit olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, Mahkemece çekişmeli bir kısım taşınmazların tespitlerine esas alınan tapu kayıtları yapılan keşif sırasında yerel bilirkişi eli ile zemine uygulanmamış, bir kısım çekişmeli taşınmazlara ait tapu kayıtları haritaya bağlı olmasına rağmen dayanak haritalar fen bilirkişi tarafından çakıştırılmak suretiyle uygulanarak kapsamları belirlenmemiştir. Öte yandan, davacı ile davalılar kök muris ..."nin mirasçıları olup davacı da miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açtığına, yerel bilirkişi ve tespit bilirkişinin 101 ada ..., 33, 148, 261, 104 ada ..., 105 ada ..., 105 ada 47 ve 109 ada ... parsel sayılı taşınmazların öncesinde ortak miras bırakan .... .... ait olarak bildiklerini belirtmelerine rağmen mahkemece taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, ortak miras bırakana ait ise mirasçıları arasında usulüne uygun olarak paylaşma yapılıp yapılmadığı, bu halde davacının terekeden gelen bir hakkının bulunup bulunmadığı hususlarında dahi somut ve detaylı bir araştırma yapılmamış, bir kısım taşınmazların tutanak içeriklerinde satış olgusuna yer verilmesine, buna karşılık yerel ve tutanak bilirkişinin satış konusunda bilgilerinin olmadığını beyan etmesine rağmen tutanak bilirkişileri ... ... ve ... ... dinlenilmemiş varsa dinlenmeyiş nedenleri gerekçeli kararda gösterilmemiştir. Ayrıca mahkemece 101 ada 105 ve 295 parsel sayılı taşınmazların davalı ..."e ait olduğu gerekçe gösterilmiş ise de davacının taşınmazlarda neden hakkı olmadığı, bu taşınmazların davalı ..."e ait olmasının hukuki dayanağının ne olduğu hususlarında yerel bilirkişi ve tutanak bilirkişiden bilgi alınmamış, bu taşınmazların tereke malı olup olmadığı hususları dahi tereddütsüz şekilde belirlenmemiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ile karar verilemez. O halde doğru sonuca varılabilmesi için; yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi fen elemanı, tespit tutanağı bilirkişilerinin tümü ve tarafların aynı yöntemle gösterecekleri tanıklar hazır olduğu halde taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, taşınmazların tespitlerine esas alınan tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı uzman fen bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, yerel bilirkişi tarafından bilinemeyen sınırlar yönünden tanıklardan bilgi alınmalı, uzman fen bilirkişiden keşfi izlemeye, tapu kayıtlarının uygulamasını denetlemeye ve kayıt dayanağı kroki ile kadastro paftasının ölçekleri eşitlenerek çakıştırılması suretiyle taşınmazların tapu kayıtları kapsamında kalıp kalmadığını belirlemeye elverişli rapor alınmalı, yerel bilirkişi, tutanak bilirkişileri ve taraf tanıklarından dava konusu taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından ne zamandır kullandığı, taşınmazların ortak muristen kalması halinde ortak murisin mirasçıları arasında usulüne uygun bir paylaşma yapılıp yapılmadığı, bir kısım taşınmazların tutanaklarında açıklanan satış olgusuna dair bilgilerinin olup olmadığı, 101 ada 295 ve 105 parsel sayılı taşınmazlarında tereke malı olup olmadığı değil ise öncesinin kime ait olduğu ve davalıya intikal etmesindeki hukuki sebebin ne olduğu hususlarında maddi olaylara dayalı bilgiler alınmalı, taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının edinme sebebi tutanak bilirkişilerine okunarak tutanaklarda belirtilen satış olgusuna dair açık ve kesin bilgileri saptanmalı, taksim olgusunun kanıtlanamaması halinde ortak miras bırakan ..."nin ölüm günü itibari ile terekesinin iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğu gözetilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, ....06.2007 tarihli celse ara kararı ile 101 ada 34 parsele yönelik davanın dosyadan tefrik edildiğinin bildirilmesine, ayrıca önceki günlü 2007/47-163 Esas, Karar sayılı karar içeriğinde dahi bu taşınmaz yönünden davanın tefrik edilerek başka esasa kayıt edildiği ve husumet nedeniyle bu parsel hakkındaki davanın reddine karar verilip, kararın kesinleştiği bildirilmesine rağmen artık eldeki dosyada dava konusu olmadığı anlaşılan 101 ada 34 parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm kurulması dahi isabetsiz olup, davacı ..."nın temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.