16. Hukuk Dairesi 2014/15254 E. , 2014/15899 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ERMENEK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2014
NUMARASI : 2012/325-2014/47
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 6, 7, 19, 20, 22, 26, 27, 28, 29, 30 ve 31 parsel sayılı sırasıyla 250.34, 1.243.66, 353.65, 147.93, 651.59, 375.59, 373.72, 684.59, 196.71, 419.70, 1.833,27 m2 yüzölçümündeki taşınmazlardan 119 ada 7 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği adına, 119 ada 31 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, paylaşma, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma nedeniyle davalı G.. Ş.., diğer taşınmazlar ise irsen intikal, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 119 ada 6 parsel H. S., 19 parsel Ş.. Ç.., 20 parsel M.. K.., 22 parsel D. A. oğlu H.. S.., 26 parsel Abdullah oğlu H.. S.., 27 parsel S.. Ş.., 28 parsel F.. K.., 29 parsel F.. A.., 30 parsel ise G.. Ş.. adlarına tespit ve tescil edilmiş, sonrasında 119 ada 6 parsel satış yoluyla E.. Ş.., 29 parsel ise İ.. Ş.. adına intikal etmiştir. Davacı Ş.. H.. adına tescilli bulunan dava dışı taşınmazların yüzölçümlerinin eksik belirlendiğini, mevcut eksikliğin çekişmeli taşınmazlar içinde kaldığını öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Ş.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davacının adına tescilli olan dava dışı taşınmazların tespit maliki olmadığı, tespit kesinleştikten sonra kayden satın aldığı, bu halde davacının hakkının taşınmazların tapudaki miktar ve çapı kapsamı ile sınırlı olup talebine konu fazla kısımlar için satıcıların dava haklarını devraldığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgede sunamadığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur. Davacı dava dilekçesinde adına kayden tescilli olan taşınmazların tespit sırasında eksik yüzölçümü ile tespit edildiğini, eksikliğin çekişmeli taşınmazlar içinde kaldığını öne sürerek dava açmış, keşifte alınan beyanında zeminde gösterdiği kadimden beri sabit olan sınırın kadastro çalışmaları sırasında değiştiğini, sabit sınırlara rağmen bir kısım yerinin davalı taşınmazlar içinde tespit edildiğini belirtmiş, temyiz dilekçesinde ise taşınmazın kadim ve sabit sınırları gösterilerek taşınmazın fiilen kendisine devredildiğini ile sürmüştür. Bu beyanlar ve tüm dosya kapsamı gözetildiğinde davacının taşınmazları kayden satın aldığı gibi dava hakkını da önceki maliklerden satın aldığının kabulü gerekir. Kaldı ki taşınmazları kayden davacıya devreden dava dışı satıcılar Lütfiye ve T.. H.. tanık sıfatıyla dinlenilmiş, beyanlarında da kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açma haklarını davacıya devretmediklerine dair aksine bir bildirimde bulunmamışlardır. Hal böyle olunca; mahkemece davacının dava dışı ve adına tescilli bulunan taşınmazların çap ile birlikte dava hakkını da satın aldığının kabulü ile işin esasına girilerek toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Ş.. H.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.