Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3950
Karar No: 2020/656
Karar Tarihi: 10.03.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/3950 Esas 2020/656 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalıdan borç almadığını ve takibe konu senedin teminat senedi olduğunu iddia ederek, menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, yapılan yargılamada davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, kararın usul bozmasına neden olduğunu ve davacının dava konusu senedin teminat senedi olduğunu yazılı delille ispatlaması gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece yanılgılı gerekçeyle karar verildiği ve davanın ispatlandığı şeklindeki kabulün doğru olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle hüküm davalı yararına bozulmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 776. maddesi de bu kararda açıklanmıştır. Buna göre bonolar kayıtsız ve şartsız belli bir bedeli ödeme vaadini içermekte olup, teminat bonosu olduğunun ispatı yazılı bir şekilde gerekmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2018/3950 E.  ,  2020/656 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)
    SAYISI : 2015/1106-2016/55

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının usul bozmasına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacının dava dışı final dersanesinde 2001-2011 tarihleri arasında öğretmen olarak çalıştığını, bu dönemde her yıl teminat niteliğinde 20.000 - 40.000 TL bedelli muhtelif senetler alındığını, 2012 yılında görevine son verildiğini, senetlerin imha edildiği bildirilip kendisine iade edilmediğini ancak 09.05.2013 tarihinde alacaklı kısmına aynı yerde öğretmen olarak çalışan halen de final okullarında müdür olan davalının isminin yazılarak aleyhine icra takibi yapıldığını, senet alacaklısı ile hiçbir alışverişinin bulunmadığını ileri sürerek, takip nedeni ile borçlu olmadığının tesbitine ve % 20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacıya borç para verildiğini ve karşılığında takibe konu senedin alındığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dinlenen tanık beyanlarına dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 2014/31180 esas ve 2015/22779 karar sayılı ve 02.07.2015 tarihli ilamı ile davanın ticari dava olduğu, Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece usul bozmasına uyularak davaya ticaret mahkemesi sıfatı ile bakılmış ve yapılan yargılamaya göre, ispat yükünün davacıda olduğu, davacının yazılı delil ibraz edemediği, ancak iş hayatında işçilerden güvence olarak senet alındığı, buna yönelik mahalli uygulamanın tespiti için tanık dinlenebileceği, dinlenen tanık beyanlarına göre davalının işyerine aldığı personelden güvence olarak boş senet aldığı, taraflar arasında herhangi bir borç ilişkisinin bulunmadığı, davaya konu senedin davacıdan işvereni tarafından teminat olarak alındığı, davacının borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Dava, takibe konu bono nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı takip ve dava konusu senedin teminat senedi olduğunu, davalı ise bononun davacı tarafından davalıya olan borcu nedeni ile verildiğini iddia etmiştir. Bu durumda ispat külfeti davacıda olup dava konusu senedin teminat senedi olduğunu yazılı delille ispatlamalıdır. 6102 sayılı TTK"nun 776. maddesi uyarınca bonolar kayıtsız ve şartsız belli bir bedeli ödeme vaadini içermekte olup, bunun aksine bononun teminat bonosu olduğunun yazılı bir şekilde ispatı gerekir. Mahkemece ispat külfetinin davacı da olduğu kabul edilmiş ise de yazılı delil ile ispatı gereken bir hususun mahalli uygulamaların tespiti amacıyla tanık dinlenerek, tanık beyanları esas alınarak davanın ispatlandığı şeklindeki kabulü doğru değildir.Mahkemece yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 10.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi