Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2011/179
Karar No: 2012/7

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2011/179 Esas 2012/7 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Bölümü         2011/179 E.  ,  2012/7 K.
  • DAVALI ŞIRKETIN IŞÇISI OLAN DAVACI TARAFINDAN, GEÇIRDIĞI IŞ KAZASI NEDENIYLE DAVALILAR ALEYHINE AÇILAN MADDI VE MANEVI TAZMINAT DAVASININ, T.C.D.D. İŞLETMESI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÖNÜNDEN İDARİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI GEREKTIĞI HK.
  • İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (2577) Madde 2

"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı            : H.Ö.

            Vekili              : Av. M.Y.

            Davalılar         : 1- P. Limited Şirketi

                                    2- T.C.D.D. İşletmesi Genel Müdürlüğü

            Vekili             : Av. E.P.

          O L A Y          : Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının T.C.D.D. ait demir yollarının ıslahını yapan P. adlı taşeron firmada işçi olarak çalışmakta iken 9.7.2010 günü iş kazası geçirdiğini, sol ayak parmaklarının koptuğunu ileri sürerek, 30.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

            Davalı T.C.D.D. vekili savunma dilekçesinde davada idari yargının görevli olduğunu ileri sürerek görev itirazında bulunmuştur.

            ANKARA 16. İŞ MAHKEMESİ: 5.4.2011 gün ve E:2010/982 sayı ile, davalı T.C.D.D. vekilinin yargı yolu itirazının reddine karar vermiştir.

T.C.D.D. vekilinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolundaki dilekçesi üzerine dava dosyası örneği Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

            DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Anayasanın 125"inci maddesinde, idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiş, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun2"nci maddesinin 1 "inci fıkrasının (b) bendinde de, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının, görüm ve çözümünün İdari Yargının görev alanına giren idari dava türleri arasında gösterildiği, bu anayasal ve yasal düzenlemelere göre, yargı yerlerinde tazminat istemiyle açılacak bir davanın İdari Yargı"nın görev alanına girebilmesi için; zararın doğması hali dışında, ortada, öncelikle, bu zararı doğuran idari bir işlem veya eylemin bulunması, zararla bu işlem ya da eylem arasında iIIiyet bağının kurulabilmesinin gerekli olduğu, bir idari işlem ya da eylemin varlığının ise, kamu hizmeti yürütümü amacıyla, kamu gücü kullanılarak bir kamu idaresi tarafından yapılmış bir faaliyetin bulunmasına bağlı olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü Ana Statüsü"nün 3"üncü maddesinde, Ana Statü ile teşkil olunan TCDD İşletmesinin, sermayesinin tamamı Devlete ait, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir "Kamu İktisadi Kuruluşu" olduğunun belirtildiği, 2"inci maddesinde ise, kamu iktisadi kuruluşunun; sermayesinin tamamı Devlete ait olan ve tekel niteliğindeki mallar ile temel mal ve hizmet üretmek ve pazarlamak üzere kurulan, kamu hizmeti niteliği ağır basan kamu iktisadi teşebbüsü olarak tanımlandığı, yine, aynı Ana Statü"nün 4"üncü maddesinde, demiryollarının işletilmesi, genişletilmesi ve yenilenmesinin, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü"nün görevleri arasında sayıldığı, bu düzenlemelere göre; TCDD İşletmesinin, tekel niteliğinde kamu hizmeti yürüten, tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumu olduğu, dolayısıyla, bu hizmetin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı olarak yapmış olduğu eylem ve işlemlerden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünün, idarenin Kamu Hukuku alanındaki faaliyetlerinin hukuka uygunluğunu denetlemekle görevli İdari Yargı düzenine mensup mahkemelere ait olduğu, her ne kadar, olayda, zararı doğurucu faaliyeti gerektiren hizmetin yapımı, bir sözleşme ile, özel hukuk tüzel kişisine devredilmiş ise de; bu durumun, hizmeti kamu hizmeti olmaktan çıkarmayacağı gibi, TCDD Genel Müdürlüğü"nü kanunla görevine bırakılan kamu hizmetinin gereği gibi yürütülüp yürütülmediğini; bu amaçla, gerekli önlemlerin alınıp alınmadığını gözetlemek ve denetlemek görevinden bağışık kılmasının da mümkün olmadığı, bu bakımdan; davada, tazminat isteminin karara bağlanabilmesinin, anılan görevin gereği gibi yerine getirilip getirilmediğinin; hizmetin noksan ya da hatalı yürütülüp yürütülmediğinin veya kamu idaresini Kamu Hukuku kurallarına göre sorumlu kılan diğer hallerin var olup olmadığının araştırılıp saptanmasını gerektirdiğinden; davanın TCDD Genel Müdürlüğüne karşı açılan ve bu idarenin Kamu Hukukuna göre olan sorumluluğunu gerektiren kısmının görüm ve çözümünün idari yargı yerlerinin görevinde bulunduğu, davanın TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğüne karşı açılan kısmı yönünden 2247 sayılı Yasa"nın 10"uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, karar vermiştir.

            Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

            YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; TCDD İşletmesinin, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumu olduğu, 233 sayılı KHK. ve Ana Statü ile, özerk bir tarzda ve ekonomik gereklere uygun olarak karlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda yönetilmesi amacıyla, işletmenin iktisadi faaliyetleri bakımından özel hukuk hükümlerine tabi kılınmış olması, onun kamu hizmeti yürütmesine ve kamu kurumu niteliğine engel teşkil etmediği, Anayasa"nın 125/son madde ve fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğunun kurala bağlandığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 2/1-b maddesi gereğince idari eylem ve işlemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılan tam yargı davalarının, idari dava türleri arasında sayıldığı, kamu hizmetini yürütmekle yükümlü kılınan kamu kuruluşunun, kamu hizmetini yürütürken kişilere verdiği zararın tazminine ilişkin davada, kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuk kurallarına uygun olarak yürütülüp yürütülmediği, kamu yararına uygun şekilde işletilip işletemediği, sonuçta, hizmet kusuru ve idarenin sorumluluğunu gerektiren bir husus olup olmadığının tayin ve tespitinin yargı yerlerine ait olduğu, Uyuşmazlık Mahkemesinin 5.4.2009 gün, 2009/175 E, 2010/73 K. sayılı içtihadının bu yönde olduğu, davalı idarede işçi olarak çalışan davacının sol ayak beş parmağının iş kazası nedeniyle kopması nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın idarenin hizmet kusuru esasına göre tazmini istemiyle açılan davanın, TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğüne yönelik olan kısmının görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunduğundan, Danıştay Başsavcısının başvurusunun kabulünün düşünüldüğü, açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının 2247 sayılı Yasa"nın 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Ankara 16. İş Mahkemesinin 2010/982 E. sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 6.2.2012 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı TCDD vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı’nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

 II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının TCDD Genel Müdürlüğü ile yaptığı sözleşme gereği demiryollarının ıslahı kapsamında ray ek kaynak çalışması yapan P. Yatırım Metalurji İnşaat ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti.nde işçi olarak çalıştığı sırada, eskavatör aracına binmek isterken düşmesi ve sol ayağının sıkışması sonucu ayak parmaklarının kopması şeklindeki iş kazasına bağlı yaralanma nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

            28.10.1984 tarih ve 18559 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü(TCDD) Ana Statüsü’nün “Amaç ve Kapsam” başlıklı 1. maddesi, “Bu Ana Statünün amacı; 8.6.1984 tarih ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi olarak söz konusu Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde faaliyette bulunmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü adı altında teşkil olunan Kamu İktisadi Kuruluşunun hukuki bünye, amaç ve faaliyet konuları, organları ve teşkilat yapısı, müessese, bağlı ortaklık ve iştirakleri ile bunlar arasındaki ilişkileri ve ilgili diğer hususları düzenlemektir...” hükmünü taşımakta;  “Hukuki Bünye”  başlıklı 3. maddesinde, bu Ana Statü ile teşkil olunan TCDD İşletmesinin, sermayesinin tamamı Devlete ait, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir “Kamu İktisadi Kuruluşu” olduğuna ve 233 sayılı KHK ile bu Ana Statü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tabi bulunduğuna işaret edilmekte; 4.maddesinde, sayılan Kuruluş amaç ve faaliyet konularının tamamına yakınının “tekel” kapsamında işler olduğu belirtilmekte; kuruluşu, yönetimi ve denetimi konularında 233 sayılı KHK hükümlerine paralel düzenlemelere yer verilmektedir.

            Buna göre, TCDD İşletmesinin, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumu olduğu tartışmasızdır. 233 sayılı KHK ve Ana Statü ile, özerk bir tarzda ve ekonomik gereklere uygun olarak kârlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda yönetilmesi amacıyla, İşletmenin iktisadi faaliyetleri bakımından özel hukuk hükümlerine tabi kılınmış olması, onun kamu hizmeti yürütmesine ve kamu kurumu niteliğine engel teşkil etmemektedir.

            Dosyanın incelenmesinden, davacının, P. Yatırım Metalurji İnşaat ve Gıda Sanayi Ticaret Ltd. Şti’nin işçisi olduğu, davalılardan TCDD işletmesi ile işçi-işveren ilişkisi içerisinde bulunmadığı anlaşılmıştır.

Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

            Buna göre, kamu hizmeti yürüten TCDD İşletmesine karşı açılan dava; olayda kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının saptanmasını gerektirmektedir. Bu hususların saptanması ise idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden, 2577 sayılı Yasa’nın 2/1-b maddesi kapsamında bulunan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevlidir.

Belirtilen nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalı TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü vekilinin görev itirazının reddine ilişkin İş Mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.

 S O N U Ç  : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 16. İş Mahkemesi’nin        5.4.2011 gün ve E:2010/982 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 6.2.2012 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  
Abaküs Ya<ılım

Bu Site, Yüksek Yargı Kararlarına Herkesin "ÜCRETSİZ, KOLAY ve HIZLI" erişim hakkı olduğuna inandığımız için her zaman ÜCRETSİZ olacaktır.

Copyright ©2023 www.ictihatlar.com.tr. Tüm Hakları Saklıdır.


Avukat Web Sitesi