16. Ceza Dairesi 2019/12042 E. , 2020/3753 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62,
53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunmalarını kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Sanık ...’ün müdafiinden bağımsız olarak 10.10.2019 tarihli süre tutum dilekçesi ile hükmü temyiz edip gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesini talep ettiği, gerekçeli kararın 26.11.2019 tarihinde cezaevi kanalı ile sanığa tebliğ edildiği, sanığın gerekçeli temyiz dilekçesini 29.11.2019 tarihinde sunduğu anlaşılmakla; müdafiinden bağımsız olarak temyiz iradesini ortaya koyup gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesini talep eden sanığın temyiz nedenlerini içeren dilekçesini süresinde sunduğu kabul edilmekle tebliğnamedeki temyiz isteminin reddini isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak;
Önceki hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine verilen Yargıtay bozma kararının da sanık lehine olduğu nazara alınmadan bozma sonrası yapılan yargılama giderinin CMK"nın 325/3. maddesine aykırı şekilde sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmeyip CMK"nın 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün yargılama giderleri ile ilgili fıkrasındaki "Aşağıda dökümü yapılan (İlk Derece Mahkemesince ve Dairemizce yapılan toplam 746.00.-TL) yargılama giderlerinin sanıktan tahsili ile hazineye gelir kaydına," ibaresi çıkarılıp yerine "Bozma öncesi yapılan 52,35 TL yargılama giderinin sanıktan tahsili ile hazineye gelir kaydına" ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.