Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/37205 Esas 2015/10561 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/37205
Karar No: 2015/10561
Karar Tarihi: 18.03.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/37205 Esas 2015/10561 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/37205 E.  ,  2015/10561 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Dairemizin Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen uygulamasına göre yirmidört saat çalışma hallerinde günlük ondört saatin mesaide geçtiği kabul edilmelidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05.04.2006 gün 2006/9-107 esas, 2006/144 karar). 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesinde günlük çalışma süresi onbir saatle sınırlandırılmış olmakla onbir saati aşan çalışmanın karşılığı fazla çalışma olarak ödenmelidir.
    Somut olayda, davacının Cumartesi ve Pazar günleri 24"er gün çalıştığı, bu günler için günlük ondört saatlik fiili çalışma kabul edildiğinde onbir saati aşan süreyle fazla çalışma yapıldığı ve davacının haftada altı saat fazla çalışmasının bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece fazla çalışma ücreti alacağının haftalık altı saat üzerinden kabulü yerine reddine karar verilmesi bozma sebebidir.
    3-Davacı işçi tarafından 4857 sayılı Kanun"un 24-II maddesi uyarınca fazla çalışma ücreti alacakların ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı sebeple feshedildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kaldıki mahkemece geniş anlamda ücret içinde yer alan ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının olduğu ve ödenmediği kabul edilmiştir. Sözleşme davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiğinden kıdem tazminatı alacağının kabulü yerine reddine karar verilmiş olması hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.03.2015 gününde oybirliği karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.