16. Hukuk Dairesi 2014/15226 E. , 2014/15888 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ERMENEK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2014
NUMARASI : 2013/44-2014/16
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan 451 ada 4, 10, 295 ada 12, 15, 20, 21, 447 ada 43, 44, 293 ada 8, 241 ada 11, 242 ada 2, 243 ada 1, 112 ada 2, 113 ada 122, 150 ada 7, 8, 151 ada 1 ve 2 parsel sayılı sırasıyla 111,17, 1.086.28, 399.72, 266.88, 2.877.35, 412.75, 211.00, 21.00, 1.354.04, 5.408.13, 1.393.28, 1.546.57, 6.043.67, 545.06, 1.582.52, 1.788.03, 1.071.14 ve 4.053.43 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 451 ada 4, 10, 295 ada 15, 21, 447 ada 44, 293 ada 8, 241 ada 11, 242 ada 2, 243 ada 1, 150 ada 7, 8, 151 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 295 ada 12, 447 ada 43, 112 ada 2 ve 113 ada 122 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve bağışlama nedeniyle, 295 ada 20 parsel sayılı taşınmaz ise irsen intikal, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 451 ada 4, 295 ada 21, 241 ada 11, 242 ada 2 ve 243 ada 1 parseller İ.. Ç.., 451 ada 10 parsel Z.. Ç.., 295 ada 12 parsel M.. Y.., 295 ada 15 parsel H.. Ç.., 295 ada 20 parsel Ş.. Ç.., 447 ada 43 parsel A. Ç., 447 ada 44 parsel H.. Ç.., 293 ada 8 parsel F.. Ç.., 112 ada 2 ve 113 ada 122 parseller M.. Ç.., 150 ada 7 ve 151 ada 1 parseller A.. Ç.., 150 ada 8 ve 151 ada 2 parseller ise M.Z.. Ç.. adlarına tespit edilmiştir. Davacı E.. Ç.., miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında H.. Ö.. ve arkadaşları miras yoluyla gelen hakka dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı E.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, belirlenen kesin süre içinde keşif giderleri yatırılmadığından söz edilerek ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Taraflardan her biri, 3402 sayılı Kanun"un 36. maddesi gereğince, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenecek avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. 3402 sayılı Kanun"un 36/1. maddeleri gereğince avans yükümlülüğünün yerine getirmemesi halinde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacaktır. Bu durumda verilecek karar ise, davanın esasına ilişkin olup, taraflar arasında kesin hüküm oluşturacaktır. Ancak, 3402 sayılı Kanun"un 36. maddesinin uygulanabilmesi için ise; dosyanın keşfe hazır hale gelmesi gerektiği gibi, verilecek ara kararda yapılması öngörülen keşfin gün ve saatinin belirlenmesi zorunludur. Bundan sonra belirlenecek keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Somut olayda; hükme esas alınan 27.09.2013 tarihli celse ara kararında mahkemece herhangi bir keşif gün ve saati belirlenmemiş olup; mahkemenin, masraflar yatırıldıktan sonra keşif günü belirleneceğine ilişkin gerekçesinin yasal bir dayanağı yoktur. Ayrıca 27.09.2013 tarihli celsede verilen kesin süreye esas keşif giderleri için bir önceki celse olan 22.08.2013 tarihli duruşmada belirtilen keşif ara kararlarına atıf yapılmış olup 22.08.2013 tarihli duruşma tutanağına yansıtılan keşif ara kararlarının incelenmesinde; mahkemece keşif için gerekli toplam gider miktarının 1.990,80 TL olarak belirlenmesine rağmen ara kararında belirtilen giderler toplandığında miktarın 2.040,80 TL ye eşit olduğu, yine ara kararında belirlenen 1990,80 TL toplam giderden davacı tarafından önceden yatırılan 710,00 TL"nin mahsubuna karar verilerek bakiye miktarın 1.330,80 TL olarak belirtildiği, oysa yapılan hesaplamada bir an için mahkemenin toplam gider miktarı doğru olsa bile 710 ,00 TL"nin mahsubu halinde bakiye miktarın 1.280,80 TL olacağı anlaşılmakla bu halde mahkemece davacıya ödenmesi gereken miktarlar açık, kesin ve doğru olarak bildirilmemiş, davacıya ödenmesi gereken miktardan daha fazla bir yükümlülük yüklenmiştir. Bu halde mahkemece oluşturulan ara kararının kesin süre sonuçlarını uygulanmasını gerektirecek nitelikte olmadığının kabulü gerekir. O halde, davacı tarafa keşif giderlerini yatırması için 3402 sayılı Yasa"nın 36. maddesi uyarınca yeniden yöntemine uygun, keşif gün ve saatinin de belirlendiği makul bir süre verilmeli, ara kararı gereklerinin yerine getirilmesi durumunda mahallinde keşif yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Usulüne uygun olmayan ara karara dayanılarak yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı E.. Ç.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.