(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/9688 E. , 2011/1100 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suçun işlendiği yer ve zaman diliminin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi, mahallinde eklenebilir nitelikte kabul edilmiştir.
Müştekinin gece vakti başladıktan sonra otomobili evinin önüne camlarını kapatıp kapılarını kilitledikten sonra park etmesi, gece vakti bitmeden sanıkların yanlarında ... isimli bir şahıs olduğu halde polisin dur ihtarına uymayarak kaçtıktan sonra terk edilen ... plakalı araç içinde müştekiye ait otomobilin ruhsatının ele geçirilmesi eylemin gece vakti işlendiğini açıkça ortaya koyduğundan sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından; yine yukarıda yapılan açıklamaya göre müştekinin evinin önünde camları kapalı kapıları kilitli park halindeki otomobili çalma eyleminin sanıkların yanlarında araç sürücüsü ... olarak bildirdikleri şahıs olduğu halde gerçekleştirdiklerinin kabulü gerekeceği, bu durumda 5252 sayılı Yasanın 9/3 maddesi uyarınca sanıklar yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilmemiş ise de, sanıkların eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 493/1-son ve 522 (pek fahiş) maddelerine göre sanığa alt sınırdan ceza verilmesi halinde bile 5237 sayılı Yasa ile yapılan uygulamanın sanık lehine olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Ayrıntıları YCGK’nun 4.3.2008 gün ve 2008/6-47 ile 2008/43 sayılı kararında açıklandığı üzere sanıklar hakkında yasaya aykırı biçimde 5237 sayılı TCY’nın 143. maddesi uygulanmamak suretiyle belirlenen eksik ceza esas alınarak hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nin 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması olanağı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede :
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı Yasanın 53/3. maddesi göz ardı edilerek, 53/1-c bendinde belirtilen haklardan sanıkların mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanıkların mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.