12. Ceza Dairesi 2013/21229 E. , 2014/12361 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle Öldürme
Hüküm :TCK"nın 85/1, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü gündüz saat 19:00 sularında açık havada, meskun mahalde, bölünmemiş, 2 yönlü, 5 metre genişliğindeki yüzeyi kuru köy yolunda idaresindeki otomobille seyir halinde bulunan sanığın, yol kenarında hayvan otlatan 11 yaşındaki yaya ölene, sağ kaldırıma yakın bir noktada yol içerisinde, fren izi bırakmaksızın çarpması şeklinde gelişen ve yayanın ölümüyle sonuçlanan olayda, sanığın, kaza sonrası durmayarak olay mahallinden kaçması, sanık ve olayı anlattığı ağabeyinin, kazayla ilgili soruşturmayı yürüten kolluk görevlilerinden kazayı saklamaları ve sanığın kazadan 3 gün sonra ağabeyi tarafından karakola intikal ettirilerek suçu ikrar etmesi karşısında; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği, mahkemenin temel cezanın tayininde gösterdiği gerekçelerle alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayininde ve gerekçelerini göstererek takdiri indirim hükmünü uygulamamasında ve hapis cezasının seçenek yaptırım olarak adli para cezasına çevrilmemesine karar vermesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede, tali kusurlu sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayini ve lehe hükümlerin uygulanmaması gerekçesiyle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiş; gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin “27.05.2011” yerine, “26.06.2011” olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak değerlendirilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, meydana gelen olayda sanığın kusursuz olduğuna ve beraatine karar verilmesi gerektiğine, ceza uygulamasına, ertelemeye, hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 1. paragrafında yer alan “sanığın amacı” ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.