Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18199
Karar No: 2020/5565
Karar Tarihi: 29.09.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18199 Esas 2020/5565 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, davalının 1/2 payını önceki paydaştan satın aldığı taşınmazda önalım hakkı kullanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Davalı ise, payı gerçekte 45.000,00 TL’ye satın aldığını ve fiili taksimin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ve davalı vekili temyiz etmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, önalım davasına konu payın bulunduğu taşınmaz paydaşlar arasında eylemli paylaşmanın olması durumunda davacının önalım hakkını kullanamayacağı ve davanın reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece, davalının fiili taksim savunması göz önüne alınarak usulüne uygun keşif yapılması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği fakat yazılı şekilde noksan soruşturma yapılarak hükmün bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Taşınmaz Mülkiyeti Kanunu (TMK) madde 2: İşlemlerde dürüstlük kurallarının uygulanması gerekliliğini ifade etmektedir.
- TMK madde 672/4: Paylı mülkiyet hükümlerinin uygulanacağı durumları belirlemektedir.
14. Hukuk Dairesi         2016/18199 E.  ,  2020/5565 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.12.2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalının ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 197 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 25.03.2015 tarihinde dava dışı önceki paydaş Mehmet Kobal"dan 1/2 pay satın aldığını, bu hususta kendisine bir bildirim yapılmadığını ileri sürerek, yasal önalım hakkı nedeniyle tapuda davalı adına kayıtlı bu payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı, taşınmazdaki payı gerçekte 45.000,00 TL’ye satın aldığını, dava konusu taşınmazda fiili taksim bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin fiili taksim savunmasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz.
    Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olaya gelince; davacı vekili, önceki paydaş Mehmet Kobal"ın davalıya sattığı pay için önalım hakkına dayanarak tapu iptali ve tescil talep etmiş, davalı tarafından fiili taksim savunmasında bulunulmuştur. Mahkemece, 06.05.2014 tarihinde taşınmaz başında keşif yapılmış ise de keşif zabtında davalı tarafın savunmasına ilişkin herhangi bir mahkeme gözlemi yapılmayıp, taşınmaz başında dinlenilen mahalli bilirkişiler ile istinabe yoluyla ve mahkemesince dinlenilen davalı tanıklarının fiili taksim savunmasına ilişkin beyanları alınmamış olup, teknik bilirkişi raporlarının incelenmesinde fiili taksim olgusu ile ilgili bir inceleme yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece; davalının fiili taksim savunmasında bulunduğu göz önüne alınarak taraf delilleri toplanıp usulüne uygun keşif yapılması, özellikle zeminde davacının ve davalının veya davalıya pay satan kişilerin kullandığı yer olup olmadığının belirlenmesi ve davacının taşınmazın belli bir yerini kullanıp kullanmadığının araştırılması, bilirkişilerden tanıkların ve tarafların gösterdiği yerleri belirtir şekilde denetime elverişli krokiye bağlanmış rapor alınması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davalı vekilinin fiili taksim savunması hakkında araştırma yapılmadan yazılı şekilde noksan soruşturmayla yetinilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi. Başkan

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi