13. Hukuk Dairesi 2013/11681 E. , 2013/22923 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı eczane sahibi olduğunu, davalı kurumca 2005 yılına ait sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı olarak 28.03.2006 tarihinde feshedildiğini, fesih nedeni ile davalı kurumun alacağı olan ilaç beddellerini uhdesinde tuttuğunu ve ödeme yapmadığını,fesih işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunun ... 24.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/158 esas 2009/363 karar sayılı kararı ile tespit edildiğini, kesinleşen bu karar üzerine davalı kurum tarafından 358.182,46 TL sahte küpür bedeli ve 40.388,88 TL faizi olmak üzere toplam 398.571,34 TL nin 19.04.2010 tarihinde faizsiz olarak ödendiğini, faiz haklarını saklı tutarak ihtirazi kayıtla ödemeyi kabul ettiğini, tahsil ettiği bu alacağa fesih tarihinden (28.03.2006) ödeme tarihine kadar temerrüt fazinin ödenmesi için ihtarname çekildiği halde, ödenmediğini ileri sürerek faiz alacağı olan toplam 349.690,38 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 109.904,55 TL Faiz alacağının davalı kurumdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile; davalı kurum çalışanlarına ilaç verdiğini kurumun sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle ilaç bedellerini alamadığını, kurum aleyhine açtığı feshin iptali davasını kazanması üzerine ödenmeyen ilaç bedellerini, faize
ilişkin haklarını saklı tutarak tahsil ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davacı ile davalı kurum arasında sözleşme düzenlendiği, sözleşme gereğince davacı eczacının davalı kuruma bağlı hastalara ait reçetelerdeki ilaçları temin ederek bedelini davalıdan tahsil ettiği, davalı tarafından anılan sözleşmenin 28.03.2006 tarihinde 2005 yılı protokolünün 5 /k maddesi uyarınca “sahte olarak bastırılmış ilaç fiyat küpürlerinin tanzimi ve kullanılması “ “gerekçesi ile feshedildiği, fesih işleminin iptali nedeni ile ... 24.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2006/158esas, 2009/363karar sayılı dosyada verilen 13.11.2009 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verildiği, sözleşmenin feshinin iptaline ilişkin kararın 14.10.2010 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın konusunun ise davalı tarafça sözleşmenin feshi nedeni ile uhdesinde tuttuğu ilaç bedellerinin faizsiz ödenmesi nedeniyle ödenen bedelin fesih tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki matbu sözleşmenin “sözleşmenin feshini gerektiren hususlar” başlıklı “5 /k maddesi uyarınca “sahte olarak bastırılmış ilaç fiyat küpürlerinin tanzimi ve kullanılması “ eyleminin 7 yıl” süre ile sözleşmenin feshini gerektirdiğinin belirtildiği bu nedenle sözleşmenin davalı kurum tarafından (7) yıl süreyle feshedildiği, davacı tarafından bu konudaki muarazanın giderilmesi için ... 24.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2006/158 esas,2009/363 karar sayılı davada neticeten “davanın kabulüne ” karar verildiği, verilen bu kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar, “sözleşmenin feshine ilişkin” muarazanın önlenmesi konusunda açılan dava, davacı yararına sonuçlanıp, kesinleşmişse de, davacı eczacının, “sahte olarak tanzim edilmiş ilaç küpürlerini kuruma fatura ettiği” sabit olup, davalı kurumun, sözleşmenin feshini düzenleyen yukarıda belirtilen hükme aykırı davranıldığı gerekçesi ile sözleşmeyi feshetmesinde, gerek tazminat gerekse faiz ödemesini gerektiren kusurlu bir davranışı bulunmamaktadır. Fesih hakkının kötüye kullanıldığından da söz edilemez. Davacı eczacı bu hükmü kabul ederek sözleşmeyi imzaladığına göre, kar mahrumiyeti iddiasında bulunarak tazminat adı altında faiz isteyemez. Hal böyle olunca kuruma fatura edilen ilaç fiyat küpürlerinin sahte olduğu anlaşıldığından sahte ilaç küpür bedeli olan 358.182,46 Tl ve 40.388,88 Tl faiz tahakkukunun davacının alacaklarından kesinti suretiyle bloke edilmesi sözleşme hükümleri gereği yapılan bir işlem olup ayrıca sözleşmede ödenmeyen ilaç bedelleri yönünden de kesin bir vade de bulunmadığından davacı eczacı faiz isteyemez.Hal böyle olunca mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması ,usul ve yasaya aykırı olup ,bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenle, davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.