Esas No: 2021/5970
Karar No: 2022/2737
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5970 Esas 2022/2737 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/5970 E. , 2022/2737 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kesinleşmiş Uygulama (Yenileme) Kadastro Tespitine İtiraz
MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı ... vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında, ... İli Merkez İlçe ... Köyü çalışma alanında ve tapuda davacı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 1901 parsel sayılı 15.600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 154 ada 509 parsel numarasıyla 13.197,35 metrekare yüzölçümlü olarak; davalılar adına kayıtlı bulunan eski 872 parsel sayılı 65.900 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 154 ada 507 parsel numarasıyla 72.661,62 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı Hazine dava dilekçesiyle, uygulama kadastrosu sırasında adına kayıtlı bulunan 154 ada 509 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 2.402,65 metrekare davalılara ait 154 ada 507 parsel sayılı taşınmaz lehine olacak şekilde eksik yazıldığını ileri sürülerek, taşınmazın yüzölçümünün tapu kaydındaki gibi 15.600 metrekare olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; taşınmazların yüzölçümündeki değişikliğin tersimat hatasından kaynaklandığı, yenileme kadastrosunda taşınmazların tespit sınırlarının doğru belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve ... bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespit tutanağının kesinleşmesinden sonra genel mahkemede açılan 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu ile taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen eksikliğin giderilmesi istemine ilişkindir.
Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığının tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle Mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosu ile yenileme kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve ortofoto haritaları, varsa bu haritalarda değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, yine varsa yenileme kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar, dava konu taşınmazlara ilişkin olarak tesis ve yenileme kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgeler getirtilmelidir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve harita ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat mühendisi bilirkişi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı,sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak yenileme kadastrosunu denetlemesi istenmeli; teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat, hesap, ölçü hatası veya sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, yenileme kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, yenileme kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "yenileme tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor alınmalıdır. Bu raporun eki olacak haritalarda, birincisi hava fotoğrafı üzerinde, ikincisi ise ortofoto (bulunmadığı takdirde uydu fotoğrafı) üzerinde tesis kadastrosu paftası ile yenileme kadastrosu paftası çakıştırılmış bulunmalı, ayrıca her biri yönünden çakıştırmalardan bir tanesinin ada bazında, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve yakın komşularını gösterir şekilde olmalıdır. Teknik bilirkişi haritasında, yenileme kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken, yenileme kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının yenileme kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda Mahkemece, fen bilirkişisinin 05.01.2017 tarihli raporu itibariyle, davacı Hazineye ait parselin yenileme çalışmaları sonucunda hesaplanan yüzölçümü ile tapu yüzölçümü arasındaki farklılığın taşınmazlar arasında herhangi bir sınırın bulunmaması, arazilerin birbirinin devamı olması, tesis kadastrosu yapılırken ölçülen değerlerin paftasına aktarımı sırasında tersimat hatası yapılmasından kaynaklandığı, yapılan bu tersimat hatasının her iki parselin yüzölçümünüde etkilediği, yenileme kadastrosu sonucu her iki parsel sınırlarının 3402 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik gereğince doğru değerlendirildiği gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporu soyut nitelikte olup, bu raporda, tesis kadastrosu sırasında hangi değerlerin hatalı ölçülerek paftasına aktarımında tersimat hatası yapıldığı açıklanıp, krokide çakıştırmalı olarak gösterilmediğinden raporun denetime elverişli olduğundan söz edilemez. Öte yandan, dava konusu taşınmaza ait tesis kadastrosu sırasında düzenlenen pafta haritası, ölçü krokisi, hesap cetveli, ölçü cetveli dosya arasına getirtilmemiş ve teknik bilirkişiden tesis kadastrosu ve düzeltme işlemi sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucunda oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırması sonucunda, birbirleriyle ve zeminle uyumlu olup olmadığını belirleyen ayrıntılı, denetime elverişli ve gerekçeli rapor aldırılmamıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, belirtilen eksik belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına alınmalı, bundan sonra harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip bilirkişilerin dahil olduğu üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı, tesis ve uygulama kadastrosu sınırlarının birbiri ile örtüşmediği üzerinde önemle durulmalı, önceki tarihli bilirkişi raporunda değinildiği gibi tersimat hatası söz konusu ise bu husus denetime elverişli şekilde açıklanıp, kroki üzerinde de hatalı ve doğru tersimat sınırları çakışır şekilde gösterilmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 21.12.2017 tarih ve 2017/1433 Esas, 2017/1468 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.