7. Hukuk Dairesi 2016/11367 E. , 2016/8355 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, iş sözleşmesini ücretleri ödenmediği için haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ve bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece istek kısmen hüküm altına alınmış, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin ilamı ile “Somut olayda davacı çalıştığı 2009 yılı 8. ayından iş akdinin feshedildiği 31.05.2010 tarihine kadar ücretinin ödenmediğini belirterek ücret alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkemece davacının talep ettiği 10 aylık ücretinin ödendiği davalı tarafından ispatlanamadığından 10 aylık ücretinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı temyiz aşamasında davacının kendi el yazısı ile düzenlediğini iddia ettiği kasa defteri ve cari hesap kartı sunmuştur. Söz konusu belgelerin üzerinde davacının ismi yazmakta borçlar kısmında avans, mazot vs. miktarları alacak kısmında ise her ayda 600,00 TL ödeme yapıldığı gösterilmiştir. Davalı tarafından sunulan bu belgeler temyiz aşamasında sunulmuş da olsa ödemeye ilişkin olmakla borcu sükût ettiren belge niteliğinde bulunmakla her zaman dikkate alınabilecektir. Bu nedenle mahkemece davacıya bu belgeler gösterilip diyecekleri sorulmalı, gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuca gidilmelidir. ” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkeme bozma kararına uymuş, yapılan yargılama sonucu yeniden hüküm kurulmuş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin ilamı ile özetle, “2-Somut olayda, mahkemece hüküm altına alınan ve bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşen kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai ücret alacakları hakkında tespit hükmü kurulmaması hatalı olmuştur.
3-Mahkeme davacıdan diyeceklerini sormuş, davacı kendisine dava konusu ettiği ücretlerinin ödenmediğini, bunların diğer şoförlere dağıtılan avanslara ilişkin olduğunu belirtmiştir. Bu aşamadan sonra mahkemece davalı şirkete ait ticari kayıtların uzman bilirkişiye incelettirilerek sözü edilen ödemelerin davacıya yapılıp yapılmadığı açıklığa kavuşturulduktan sonra ücret alacağı hakkında karar vermesi gerekirken 6100 sayılı HMK"na göre hakimin taraflara resen yemin teklif etme ve yemin ettirme hakkı olmadığı halde davacıya resen yaptırılan yemin ile sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.” gerekçeleri ile yeniden bozulmuştur.
Mahkeme bozma kararına uymuş, yapılan yargılama sonucu bozma doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alarak davanın kabulüne karar vermiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kasa defteri ve cari hesap kartındaki yazıların davacının el yazısı olup olmadığı noktasındadır.
Mahkemenin hükmüne uyduğu bozma ilamında davalının ticari defterleri incelenerek davacıya sözü edilen ücret ödemelerinin yapılıp yapılmadığının belirlenmesi istenmiştir. Yapılan inceleme sonucu işçilere toplu ücret ödemesi yapıldığı, davacı adına yapılan herhangi bir ödeme tespit edilemediği belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda davalı işyerinde çalışan işçiler adına toplu ödemelerin yapıldığının anlaşılması karşısında cari hesap kartı ve kasa defterindeki yazıların davacıya ait olup olmadığının tespiti için yazı incelemesi yaptırılarak davacının ücret isteğinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
O halde davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.