Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/30982
Karar No: 2019/2597
Karar Tarihi: 04.02.2019

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/30982 Esas 2019/2597 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, davacı şirkette üretim müdürü olarak çalışmıştır. Şirket, peynir üretimlerinde natamisin adlı maddenin yasal zorunluluk gereği artık kullanılmayacağını kararlaştırmıştır. Ancak bu madde hala kullanılmış ve üretim aşamasında hatalar yapılmıştır. Dolayısıyla davacı iş akdinin haksız olarak feshedildiğini düşünmüştür ve açılan davada 10.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Davalı ise, toplantıda alınan kararın uygulanmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davacının tek başına kusurlu olmadığına ve davalıya %15 kusur atfedildiğine karar vermiştir. Ancak mahkeme, manevi tazminat talebine yönelik bir karar vermemiştir. Mahkeme ayrıca, yargılama giderlerinin fazlaya ilişkin kısmını davacının üzerinde bırakmıştır. HMK'nın 297. maddesi gereği mahkemece tüm talepler hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kararın temyiz edilmesi sonucunda, hüküm fıkrasındaki maddi hatanın düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri ise 6100 sayılı HMK'nun madde 323/1 ve 326/2 hükümleri olarak belirtilmiştir.
9. Hukuk Dairesi         2015/30982 E.  ,  2019/2597 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalının, davacı şirkette 25/08//2000-22/07/2013 tarihleri arasında gıda mühendisi ve üretim müdürü olarak çalıştığını, 09/08/2012 günü yaıplan ve davalının iştirak etmediği gıda güvenliği konulu toplantıda peynir üretimlerinde evvelce kullanılan natamisin adlı maddenin yasal zorunluluk gereği artık kullanılmayacağına dair karar alındığını, kullanımı yasaklanan maddenin kullanılmaya devam edilmesinin yanı sıra davalının sorumluluk alanına giren üretim aşamasında ve devamında yapılmaması gereken hatalar yapıldığını, iş akdinin haksız olarak fesih edildiğini düşünen davalı taraf müvekkil aleyhine ... iş Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile ihbar, kıdem ve fazla mesai ücretlerin olduğu iddiası ile dava açıldığını, açılan davanın halen derdest olduğunu, sorumluluk alanı dahilinde görevlerini ihmal etmesi dolayısı ile müvekkil şirketin maddi ve manevi olarak büyük zarara uğramasına sebebiyet veren davalıdan, bu zararlara karşılık olarak, tahkikat sonucunda alacağın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılkam üzere şimdilik 10,000,00 TL. maddi ve 30,000,00 TL. manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının natamisin maddesi kullanımıyla ilgili olarak tarafımıza yaptığı iddiaların hiçbirinin doğru olmadığını, toplantıya üretim bölümünü temsilen yönetici vasıflı ... nin katıldığını, toplantıda görüşülmüş dahi olsa, bu form tüm birimlerce onaylanmadan üretim reçetelererinde değişiklik yapılmadığını, üretim müdürü olarak görev yapan müvekkile bu değişiklik ile ilgili hiçbir yazının onaya gelmediğini, diğer birimlerin sorumlularına da böyle bir form imzalatılmadığını, formdaki imza dağılımı aslında sorumluluk dağılımını da gösterdiğini, ürünün üretim bölümünde hatalı olarak üretilldiği ile ilgili herhangi bir kanıtın olmadığını, davacının herhangi bir delilinin bulunmadığını, en az şikayetin müvekkilin işten çıkarılıdğı 22/07/2013 tarihine rastladığını ve daha sonra da müşteri şikayetlerinin artığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, işveren tarafından davacının işten çıkarılma gerekçesi olarak ortaya konulan nedenlerden birisinin natamisin maddesinin kaşar peynirinde kullanılmamasına ilişkin davacının bulunmadığı toplantıda alınan kararın uygulanmaması olduğu,görevini savsaması nedeniyle işverene zarar verdiği iddiasına gelindiğinde yine davalının açtığı alacak davasında alınan bilirkişi kurul raporundan anlaşıldığı üzere zarar verilmesine ilişkin olaylarda davacının tek başına kusurlu olmadığı, kalite güvence müdürünün, üretim yöneticisinin ve işverenin ve de davacının ortak kusuru ile zararın doğduğu , davalıya %15 kusur atfedildiği, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, davacı işveren, tarafından ödenen üç adet natamisin maddesinin kullanımından kaynaklanan 9.600,75 TL idari para cezası dışında maddi zararının olduğuna dair somut bir delil sunulamadığı, davacının kusur durumuna göre belirlenen davacının davalıdan rücuen tahsil edebileceği miktarın hüküm altına alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davacı vekili dava dilekçesinde maddi tazminatın yanı sıra ayrıca manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de, mahkemece manevi tazminat talebi hakkında bir hüküm kurulmamıştır.
    HMK. nın 297. maddesi uyarınca mahkemece tüm talepler hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmek zorundadır.
    Mahkemece davacının manevi tazminat talebi hakkında hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi hatılıdır.
    2- Somut uyuşmazlıkta, mahkemece hüküm altına alınan vekalet ücretiyle ilgili olarak hüküm fıkrasının 4. Bendinde “Davacı tarafından yapılan 79,00 TL. tebligat, 250,00 TL. bilirkişi ücreti, 60,00 TL. tanıklık ücreti olmak üzere toplam 1.010,05 TL. yargılama giderinin davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK"nun madde 323/1 ve 326/2 hükümleri uyarınca kabul ve red oranına göre 10.010,5 TL"sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,” şeklinde hüküm kurulduğu ancak hüküm kurulurken yapılan maddi hata sonucu bu yargılama giderinde olması gerekenden daha fazla tutarın hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 04/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi