16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8689 Karar No: 2020/3747 Karar Tarihi: 08.09.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/8689 Esas 2020/3747 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olması suçundan mahkumiyetine hükmetti. Temyiz edenin talepleri reddedildi ve yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme istemi reddedildi. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi ve mahkumiyet hükmü onandı. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9 ve 63.
16. Ceza Dairesi 2019/8689 E. , 2020/3747 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Önceki hükmün sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine verilen Yargıtay bozma kararının da sanık lehine olduğu nazara alınmadan bozma sonrası yapılan yargılama giderinin CMK"nın 325/3. maddesine aykırı şekilde sanıktan tahsiline karar verilmesi, Kanuna aykırı olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmeyip CMK"nın 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün yargılama giderleri ile ilgili fıkrasındaki "Aşağıda dökümü yapılan (İlk Derece Mahkemesince ve Dairemize yapılan 432,00.-TL.) yargılama giderlerinin sanıktan tahsili ile hazineye gelir kaydına," ibaresi çıkarılıp yerine "Bozma öncesi yapılan 293 TL yargılama giderinin sanıktan tahsili ile hazineye gelir kaydına" ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.