Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/36767 Esas 2015/10506 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/36767
Karar No: 2015/10506
Karar Tarihi: 17.03.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/36767 Esas 2015/10506 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/36767 E.  ,  2015/10506 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili davacının davalı iş yerinde 15.07.2010 tarihinde çalışmaya başladığını, çalışmasının iş sözleşmesini haklı sebeple fesh ettiği 07.05.2012 tarihine kadar devam ettiğini kıdem tazminatı ve fazla çalışma alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, iş sözleşmesinin davacı tarafından haksız feshedildiğini, davacının fazla çalışma ücreti alacağının olmadığını bu durumun bordrolarla sabit olduğunu bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, kıdem tazminatı talebinin kabulüne, fazla mesai talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazları ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
    Somut olayda, bir kısım ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkuku yapıldığı ve Mahkemece bilirkişi raporunda tahakkuk içeren ayların mahsubu ile tespit edilen miktar üzerinden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkuku yapılan sürelerin ve imzasız ücret bordrolarında görülen fazla çalışma ücreti tahakkuklarının banka aracılığıyla ödendiği dönemlerin dışlanması gerekirken tahakkukların mahsubu ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.