11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6129 Karar No: 2019/1609 Karar Tarihi: 19.02.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6129 Esas 2019/1609 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/6129 E. , 2019/1609 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 29.03.2011 tarih 249/24 sayılı ve benzer birçok kararında da vurgulandığı üzere; aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi, işlenen suçların mağdurlarının aynı kişi olması ve bu suçların aynı suç işleme kararı altında işlenmesi koşullarının birlikte gerçekleşmesi halinde fail hakkında TCK"nin 43/1. maddedeki zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır. Ancak TCK"nin 43. maddesinde yer alan ve failin eylemleri arasındaki sübjektif bağı ifade eden "bir suç işleme kararının" bulunmaması veya eylemlerin yenilenen kast ile işlenmesi ya da eylemler arasında hukuki kesinti meydana gelmesi halinde ise artık fail hakkında zincirleme suç hükümleri değil gerçek içtima kuralları uygulanacaktır. Bu açıklamalar karşısında; somut olayda sanık hakkında 03.02.2008 tanzim tarihli sahte bonoyu icra takibine koyması nedeniyle düzenlenen 19.10.2011 tarihli iddianamenin hukuki kesinti oluşturduğu, iddianame tarihinden sonra 23.12.2011 tarihinde diğer özel belge niteliğindeki sahte belge ile icra takibi yapılmasının yenilenen kastla işlenen ikinci bir suçu oluşturduğu, sanığın resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği gözetilmeden eylemlerinin zincirleme suç kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Sanığa, 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, TCK’nin 43/1. maddenin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 3- Ceza tayininde 5237 sayılı TCK"nin 62. maddesi uyarınca takdiri indirim neticesinde sonuç hapis cezasının 2 yıl 1 ay yerine, 1 yıl 13 ay olarak hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini, 4- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 19.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.