Esas No: 2021/5552
Karar No: 2022/6457
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/5552 Esas 2022/6457 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Anayasa Mahkemesi'nin bir iptal kararı sonrası, mahkeme tarafından verilen 5809 sayılı yasaya muhalefet suçuyla ilgili hüküm temyiz edilmiş ve yerel mahkeme tarafından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurulmadan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmamış ve bu nedenle karar bozulmuştur. Kararda bahsedilen kanun maddeleri TCK'nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5809 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Kanunun geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK'nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca sanığın eyleminin “basit yargılama usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1) Mahkemece cep telefonu ticareti ile uğraşan sanığın işyerinde ele geçirilen klonlu cep telefonlarını satışa hazır halde bulundurması eylemi nedeniyle, 5809 sayılı Kanunun 55/2. maddesi göndermesiyle 63/9. maddesinden hüküm kurulması gerekirken, aynı Kanunun 56/4. maddesi göndermesiyle 63/10. maddesi uyarınca hüküm tesisi,
2) Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre atılı suçtan dolayı kanaat verici basit bir araştırmayla belirlenebilir maddi bir zarar bulunmayan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulamasına engel adli sicil kaydı olmayan ve hükmün açıklanmasınının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde gerekçeleri ile birlikte tartışılması gerektiği gözetilmeden, kurum zararını gidermediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 31.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.