22. Hukuk Dairesi 2013/35457 E. , 2015/10483 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işveren iş yerinde 16.08.1997 - 29.06.2007 ve 22.02.2008 - 12.02.2012 tarihleri arasında 13 yıl 1 ay 10 gün çalıştığını, iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının 1997-2012 tarihleri arasında fasılalı olarak çalıştığını, makine ikmal şefine tazminatlarının ödenerek iş sözleşmesinin feshedilmesini istediğini, ancak ret cevabı aldığını, kimseye söylemeden iş yerini terk ettiğini, terkin 30.01.2012 tarihinde fark edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının hizmet süresi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı işçi davalı işveren iş yerinde 16.08.1997-29.06.2007 ve 22.02.2008-12.02.2012 tarihleri arasında 13 yıl 1 ay 10 gün çalıştığını ileri sürerken; davalı işveren davacının 1997-2012 tarihleri arasında fasılalı olarak çalıştığını savunmaktadır. Mahkemece aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının, 04.08.1997 - 15.03.2003 tarihleri arası fiilen 5 yıl 5 ay 5 gün, 24.11.2004 - 18.01.2005 tarihleri arası 1 ay 26 gün, 07.03.2005 - 15.06.2006 tarihleri arası 1 yıl 3 ay 9 gün, 22.02.2008 - 31.01.2012 tarihleri arası 3 yıl 11 ay 10 gün olmak üzere toplam 10 yıl 9 ay 20 gün çalışması olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda farklı sicil numaralı işverenlere ait bildirim dönemleri dışlanmış olup, bu şirketlerle ilgili araştırma ve inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Öncelikle; söz konusu farklı sicil numaralı iş yerlerinin hangi şirketlere ait olduğu, bu şirketlerle davalı şirket arasında herhangi bir organik bağ bulunup bulunmadığı, bildirim yapılan dönemlerde alt işverenlik ilişkisi bulunup bulunmadığı belirlenmeli, oluşacak sonuca göre davacının hizmet süresi tespit edilmeli, dava konusu alacaklar da yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı işçinin önceki çalışmalarının tasfiye edilip edilmediği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/2 maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik iş yerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında, işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi, hizmet birleştirmesi için şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Yine, istifa etmek suretiyle işyerinden ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacağından, istifa yoluyla sona eren önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik iş yerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının 22.02.2008-31.01.2012 tarihleri arasındaki son çalışmasından önceki tüm çalışma dönemlerinin ihbar öneli verilerek ya da ihbar tazminatı ile birlikte kıdem tazminatları ödenerek tasfiye edildiği kabul edilmiş ve bu dönemler hesaplamaya dahil edilmemiştir. Ancak; davacının önceki dönem çalışmalarının tüm çalışma süresini karşılayacak şekilde tam bir ödeme ile tasfiye edilip edilmediği üzerinde durulmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu hususta yeniden inceleme yaptırılmalı ve önceki dönemlerin tam olarak tasfiye edilip edilmediği belirlendikten sonra oluşacak sonuca karar verilmelidir.
4-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının tüm çalışma süresi içinde yaptığı fazla çalışmaları bordroda tahakkuk ettirilerek ödendiği belirtilmiş ve fazla çalışma alacağı hesaplanmamıştır. Ancak dosya içindeki ücret bordrolarının bir kısmında fazla çalışma tahakkuku bulunmadığı anlaşılmakla, bu dönemler yönünden davacının fazla alışma alacağı hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır.
5-Davacı işçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği konusu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır.
İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi, sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da Dairemizin mülga 1475 sayılı Kanun döneminde istikrar kazanmış olan görüşü, 4857 sayılı Kanun döneminde de devam etmekte olup, sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de işçinin haklı fesih imkânı vardır .
Somut olayda; iş sözleşmesinin işçi tarafından bordrolarda eksik tahakkuk yapılması ve haklarının kanuna uygun olarak ödenmemesi sebebi ile feshedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece; davacının ücret bordroları üzerinde inceleme yapılmalı ve ücretin gerçek üzerinden bildirilip bildirilmediği tespit edilmelidir. Davacının fazla çalışma alacağının ödenmediği aylar bulunduğu da göz önünde bulundurularak bu iki hususun işçiye haklı fesih imkanı verip vermeyeceği üzerinde yeniden bir değerlendirme yapılarak sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile kıdem tazminatı talebinin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.