MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLÜ : ...
SUÇ : Geceleyin bina içinde hırsızlık
HÜKÜM : Eski hükmün infazına

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.12.2005 tarih, 2005/3-162-173 ve 11.07.2006 tarih, 2006/5-182/182 sayılı kararlarında; sonraki yasa ile suçun unsurlarının veya özel hallerinin değiştirilmesi, cezanın tayin ve takdiri ile artırım ve indirim oranlarının belirlenmesi, seçimlik cezalardan birinin tercihi ve seçenek yaptırımların ya da cezanın kişiselleştirilmesini gerektiren hallerde duruşma açılarak karar verilmesi gerekir.
Somut olayın incelenmesine gelince:
... 2.Sulh Ceza Mahkemesinin temyiz edilmeksizin kesinleşen 28.01.2002 gün ve 2001/626-2002/25 sayılı kararıyla; 765 sayılı TCK’nun 491/3, 65/3, 522/1, 2253 sayılı yasanın 12/2, 647 sayılı Yasanın 4., 2253 sayılı Yasanın 38. maddeleri gereğince belirlenen 284.731.200 TL (eski para) ağır para cezasi (erteli) ile hükümlendirildiği; ... 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 27.01.2003 tarih 2002/535 esas ve 2003/11 karar sayılı ilamı ile aynen infazına karar verildiği, hükümden sonra infaz aşamasında 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY’nın uyarlanması istendiğinde; 765 sayılı Yasa ile belirlenen sonuç 2 ay hapis cezasının 4,00 TL den adli para cezasına çevrilmesi sureti ile hükümlünün 240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, erteleme ve yargılama giderlerinin karardaki gibi bırakılmasına dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildiği anlaşılmışsa da;
1- 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 10 ve 11.maddeleri uyarınca duruşma açarak uyarlama yapma görevinin Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğunun gözetilmemesi,
2- Eylem nedeniyle verilecek temel cezanın ne şekilde saptanacağının belirlenmesi için duruşma açılarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, O Yer C.Savcısı"nın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, ek kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, “maddi ceza hukuku ile ilgili uygulamalarda Yasanın yanlış yorumlanması ve kabulle infaz aşamasındaki lehe uyarlamaların sanık lehine kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek”, 19.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.