14. Hukuk Dairesi 2012/12720 E. , 2013/864 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 08.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 22.01.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, 25.06.2001 tarihli ... Belediye Encümen kararıyla 348 parsel sayılı taşınmazın 145.000 m2 kısmının davacı ... Köylüm Konut Yapı Kooperatifi"ne, 70.000 m2 kısmının ise davacı ..."ne tahsis edilerek protokol düzenlendiğini, protokol ile yüklendiği edimleri yerine getirdiğini, taşınmazın bulunduğu alanda yapılan imar çalışmasında %33,05 oranında ... kesintisinin yapıldığını, adlarına tahsis edilen taşınmazın yüzölçümüne bu oran uygulandığında davacı ... Köylüm Konut Yapı Kooperatifi adına 97.070 m2 alanın tescili gerekirken 84.933 m2 alanın tescil edildiğini; davacı ... adına da 46.861m2 alanın tescili gerekirken 41.358 m2 alanın tescil edildiğini ileri sürerek, 348 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan 5891 ada 3, 5898 ada 1 ve 5779 ada 22 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı adına kayıtlı payların iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tahsis iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için tek başına yeterli değildir.
Tahsis gerçek kişiler adına yapılabileceği gibi tüzel kişiler adına da yapılabilir. Ortakların belirli ekonomik çıkarlarını, özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını sağlayıp koruma amacı güden tüzel kişiliği bulunan değişir ortaklı ve değişir sermayeli olarak tanımlanan kooperatifler de tahsis ile taşınmaz edinebilirler. Konut yapı kooperatifleride ortakların konut ihtiyaçlarını karşılamak ve yaptırılan konutları ana sözleşmede yazılı esaslara göre ortaklarına aktarmak amacıyla taşınmaz edinirler.
Somut olayda, 25.06.2001 günlü belediye meclis kararıyla 348 parsel sayılı taşınmazdan davacılar adına tahsis yapılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen protokoller uyarınca da taşınmazlar davacıların kuruluş amaçlarına uygun olarak konut yapılması nedeniyle tahsislidir. Hükme esas alman 18.07.2011 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda davacı S.S. ... Köylüm Konut Yapı Kooperatifine 11.364,59 m2; 14.10.2011 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda davacı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifine 5.498,68 m2 alanın eksik tescil edildiği belirtilmiştir. Aynı bilirkişi kurulunun 22.03.2011 günlü raporundan da, imar planı uyarınca davacıların adlarına tescilini istediği dava konusu taşınmazlardan 5891 ada 3 sayılı parselin akaryakıt istasyon alanında; 5898 ada 1 sayılı parselin park ve belediye hizmet alanında; 5779 ada 22 sayılı parselin ise, iki katlı ticaret alanında kaldığı anlaşılmaktadır. Tahsis kararına dayanarak tescil kararı verilebilmesi için bu yerin imar planında konut alanında kalmış olması gerekir. Davacılar adına tesciline karar verilen taşınmazlar imar planında konut alanında bulunmadığından davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 990 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde davalıya iadesine, 22.01.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.