
Esas No: 2015/14194
Karar No: 2015/15117
Karar Tarihi: 15.09.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/14194 Esas 2015/15117 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozmaya uyduktan sonra yaptığı yargılama sonucu ... Başkanlığı ve ... hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar hakkında açılan davada karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Hükmü, davalı Kurumun avukatının temyiz etmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazlarının reddine;
2-)09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama "usuli kazanılmış hak" olarak adlandırılır. Bu hukuki müessese Mahkemeye; hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve istenilenler kapsamında işlem yapmak ve hüküm kurma zorunluluğunu getirir.
Uzun yıllardan beri Yargıtay’ın kökleşmiş, sapma göstermeyen uygulamaları ve öğretide benimsenen usuli kazanılmış hak müessesesi, usul hukukunun dayandığı vazgeçilmez ana temellerinden biridir.
Bu hukuki kuralın ancak iki istisnası bulunmaktadır. Bunlardan biri, Mahkemece Yargıtay bozma kararına uyulduktan sonra görülmekte olan davaya uygulama imkanı olan yeni bir içtihadı birleştirme kararı çıkması; diğeri de, 4.2.1959 gün ve 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirlendiği üzere, hükmüne uyulan bozma kararından sonra görevle ilgili yeni bir yasal düzenlemenin getirilmiş olmasıdır. Olayda, Dairemizin bozma kararına uyulmakla, meydana gelen usuli kazanılmış hakkın sonuç doğurmayacağı haller söz konusu değildir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde mahkemenin uyma kararı verdiği Dairemizin bozma ilamında açıklanan, "25.03.1998 olması gereken tarihin, talep aşılmak suretiyle 20.03.1998 olarak yazılmış olması ve 506 sayılı Kanunun 78. maddesine aykırı olarak bir kısım dönemlerde sigorta primine esas kazanç tutarları ve dönemlerin hatalı yazılmış olması" usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç :Hükmün "2" numaralı bendindeki "20.03.1998" tarihi silinerek yerine "25.03.1998" yazılmasına, ayın bentteki "günlük prime esas kazançların tümü" silinerek yerine "sigorta primine esas asgari kazanç" yazılmasına, gerekçeninde buna uygun hale getirilmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.