Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/28286
Karar No: 2015/15114
Karar Tarihi: 15.09.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/28286 Esas 2015/15114 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/28286 E.  ,  2015/15114 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi

    Dava, hizmet birleştirmesi olmaksızın 2925 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
    Mahkeme, 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığın başladığı tarihi esas alarak ve başladığı 01.01.1992 tarihinden itibaren davacıyı 2925 sayılı Kanun kapsamında kesintisiz sigortalı kabul etmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    03.11.1989 tarihinden itibaren kesintili olarak 2008 yılı bazı aylar dahil 506 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılığı olan davacının; ayrıca 01.01.1992 tarihinden itibaren 2925 sayılı Kanun kapsamında prim ödediği ve ödediği askerlik borçlanma priminin iade edilmesini istediği anlaşılmaktadır.
    1-)Öncelikle belirtilmelidir ki; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 06.03.2002 tarih, 2002/132 Esas, 2002/139 Karar sayılı ilamında ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, "... 2829 sayılı Yasanın 8/1. maddesine göre, birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere, son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir hükmüne yer verilmiştir. Bir kanun hükmünün, yasaya konuluş amacına aykırı sonuç doğuracak şekilde yorumlanması hukuk ilkelerine ve yasanın hem sözü ve hem de özü ile uygulanmasını öngören MK."nun 1. maddesine uygun olmaz. (Bkz. 22.2.1997 gün ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı). Sosyal güvenlik kurumları arasında norm ve standart birliği bulunmamaktadır. Sosyal güvenlik kurumları arasında, yalnızca aylıkların seviyesi bakımından değil koruma kapsamına alınan tehlikeler ve hak kazanma şartları bakımından da farklılıklar olduğu belirgindir. Nitekim, ..."nın en geniş kapsamlı koruma garantisi sağlıyan sigorta kurumu durumunda olduğu bilinen bir gerçektir. Esasen, 2829 sayılı Yasanın amacı hiçbir kurumdaki hizmeti aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalı ve hak sahiplerine aylık bağlanmasını sağlamak ve değişik kurumlardaki hizmetler birleştirilerek ziyan olmasını önlemektir.
    Yasa ile sosyal güvenlik sağlıyarak kişileri yaşadıkları toplum içinde insan onuruna yaraşır şekilde onu başkalarına muhtaç etmeyecek asgari bir hayat standardı sağlanmak istenmiştir. Aksinin düşünülmesi Anayasanın, sosyal güvenliğin bir insan hakkı olduğuna ilişkin ilkesine aykırılık oluşturur. Nitekim aynı ilkeden hareket edilerek kişilere askerlik hizmetinden veya yurt dışı hizmetlerinden yaşlılık aylığı bağlanmasına yetecek kadar süreyi borçlanarak değerlendirme olanağı tanınmış, tüm süreyi borçlanma zorunluluğu konmamıştır. Söz ve deyimlerin lafzi anlamına sıkı sıkıya bağlanarak, 2829 sayılı Yasadan yararlanabilmek için kişiyi tüm sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet sürelerini birleştirmeye zorlamanın sosyal güvenlik sistemi ve yasanın amacı ile bağdaşmadığı gerçeği karşısında, bir/iki sosyal güvenlik Kurumuna tabi hizmetler üzerinden yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalının ikinci/üçüncü sosyal güvenlik Kurumuna tabi hizmetlerinin birleştirilmesinin uygun olmadığı," görüşü benimsenmiş olup, bu yöndeki mahkeme yaklaşımı isabetli bulunmuştur.
    Öte yandan, 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun Uygulama Esaslarıyla İlgili Yönetmelik"in Sigortalılık Süresinin Başlangıcı başlığını taşıyan 4. maddesindeki, "Kurumlardan herhangi birine ilk defa sigortalı olunan tarih, diğer kurumlarda da sigortalılık süresinin başlama tarihidir..." düzenlemesine yer verilmiştir.
    Belirtilen yasal çerçevede; her ne kadar yukarıda açıklanan kapsamda hizmetlerin birleştirilmesi zorunlu olmasada; birleştirme yapılmayan sigortalılığın süresinin başlangıç tarihi; yaşlılık aylığı bağlanması istenen sigortalılığa da başlangıç alınamaz.
    Eldeki davada, yaşlılık aylığı bağlanması istenen 2925 sayılı Kanunun başladığı 01.01.1992 tarihi yaşlılık aylığı bağlama şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesinde esas alınmalıdır.
    2-)Davacının yaptığı askerlik borçlanmasının primini geri alıp almadığı konusunda dosyada belirsizlik olduğundan; mahkemenin, davalı Kuruma sormak suretiyle askerlik borçlanması için ödediği primin davacıya iade edilip edilmediği kuşku ve duraksamaya yer kalmayacak biçimde belirlendikten sonra, geçerli bir askerlik borçlanması yapmış olduğunun belirlenmesi durumunda; 01.01.1992 tarihinden önce askerlik hizmetinin olması nedeniyle, davacının sigortalılık süresi başlangıcı, borçlandığı askerlik hizmet süresi kadar geri götürülmelidir.
    3-)2925 sayılı Kanunun 4. maddesine göre, sosyal güvenlik kuruluşlarına prim veya kesenek ödemekte olanlar 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılmazlar. 2925 sayılı Kanunun 6. maddesine göre, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmaya başlamaları nedeniyle prim veya kesenek kesilmeye başladığı tarihten itibaren 2925 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılık sona erer. Sigortalılıkları sona erip de sosyal güvenlik kuruluşları ile ilgilerinin kesilmesi nedeniyle prim veya kesenek ödenmesine son verilenlerin 2925 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılıkları, prim veya kesenek ödenmesine son verildiği tarihi izleyen aybaşından itibaren kendiliğinden başlar.
    Eldeki davada, 03.11.1989 tarihinden itibaren kesintili olarak 2008 yılı bazı aylar dahil 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığı olan davacının, açıklanan yasal mevzuat kapsamında 506 sayılı Kanun kapsamında prim ödediği dönemlerde ayrıca 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olmasının mümkün olmadığı gözetilmemiştir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi