20. Hukuk Dairesi 2011/10651 E. , 2012/264 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi katılanlar Orman Yönetimi ve Cemil Yıldız ile dahili davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19/10/2010 gün ve 2010/9922-12609 sayılı bozma kararında özetle; “(1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sınırı dışında kalan ve öncesi itibarıyla ve fiilen de orman sayılmayan yerlerden olduğunun ve özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğunun anlaşıldığına, davaya konu taşınmazın öncesinde ... ...ye ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığına, davacılar tarafından dosyaya sunulan 1937 tarih ve 658 tahrir numaralı vergi kaydının dava konusu yere mevki ve sınırları itibariyle uyduğunun anlaşıldığına, 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi gereğince taşınmaz kazanma koşullarının ... ... mirasçıları yararına gerçekleştiğinin anlaşıldığı gibi, ... ... mirasçıları ..., ..., ... ve ... tarafından, 31/12/1957 tarihli satış senedi ile davalı ... oğlu ... satılan yerin güney sınırının, pelit ağacı, samanlık ve fırın olarak belirlendiğine, anılan satış senedinin dava konusu yerin kuzeyinde bulunan 113 ada 581 nolu parsele uygulandığına ve bu parselin davalı ... adına tespit ve tescil edildiğinden satış senedinde tanımlanan taşınmazın davaya konu yer olmadığının anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, Orman Yönetiminin ve katılan davacı-davalı ..., davalı ... mirasçısı ... yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2) Davacı ..."ün temyiz itirazlarına gelince; Dava konusu taşınmazın davaya konu taşınmazın öncesinde ... ...ye ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığı yolunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece mirasçıların tespiti ve miras paylarının hesaplanması hususunda yanılgıya düşülmüştür. Şöyle ki; dosyada yer alan nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları ve mirasçılık belgelerinin incelenmesi sonucunda miras bırakan ... ...nin ... ve ... isimli üç çocuğunun bulunduğu, ...nin oğlu ... oğlunun adının da ... olduğu, miras paylarının hesaplanması sırasında ...nin torunları olan oğlu ... oğlu ... ve ..., ...nin çocuğu gibi kabul edilip pay verildiği, bu suretle miras paylarının hatalı olarak paylaştırıldığı anlaşılmıştır. Kadastro hakiminin görevinin, davaya konu parselin gerçek hak sahibini belirleyerek doğru sicil oluşturmak olduğuna göre, miras bırakan ... ...nin ... ve ... isimli üç çocuğunun bulunduğu gözetilerek, mirasının önce üçe paylaştırıldıktan sonra, mirasçılardan ölü olan kişilerin hayattaki mirasçılarının tamamının pay oranları da daha sonra hesaplanarak bulunacak pay oranlarına göre hüküm kurulması gerekmektedir.) gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı ... ve müdahil davacılar ...
ile ... tarafından açılan davaların KABÜLÜNE ve MÜDAHALENİN REDDİNE, müdahil davacı ...’nü temsilen Ayancık Orman İşletme Müdürlüğü’nce açılan davanın REDDİNE, murisin ölüm tarihi ve Medeni Yasa hükümleri gereğince mirasının (161280) pay üzerinden itibar olunmakla;
... MİRASÇILARI ... (...")"a, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii 113 ada 582 parsel nolu taşınmaz üzerinde, Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02.11.1973 tarih 1973/489 Esas, 473
Karar ile Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdürlüğü lehine irtifak hakkının bulunduğunun tapu kütüğü sayfasının beyanlar hanesine ŞERH DÜŞÜRÜLMESİNE karar verilmiş, hüküm katılan ... Yönetimi ve dahili davalı ... tarafından cevap süresi içinden temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 28/03/1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
1) Orman Yönetimi ve davacı – davalı ... Yılmaz’ın temyiz itirazları Dairemizin 19/10/2010 gün ve 2010/9922-12609 sayılı kararıyla reddedildiğinden, böylelikle Orman Yönetimi ve davacı – davalı ... Yılmaz’ın kararı temyiz etme hakkı bulunmadığından temyiz taleplerinin REDDİNE,
2) Katılan ..."ın temyiz itirazlarına gelince; kadastro hakimi infazı mümkün doğru sicil oluşturmak zorundadır. Hüküm kurulurken kök murisin mirası 161280 pay kabul edilmesine rağmen mirasçılarına toplam 157915 pay verilmiştir. Pay ile payda birbirini tutmamaktadır. Mahkemece kök murisin mirasçılarının payları doğru olarak belirlenip, taşınmazların tüm mirasçılar adlarına pay ve payda birbirini tutacak şekilde hesaplandıktan sonra adlarına tesciline karar verilmesi gerekirken paylar yanlış hesaplanarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Bu nedenle davacı ..."ın temyiz itirazları kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 17/01/2012 günü oybirliği ile karar verildi.