Esas No: 2021/29353
Karar No: 2022/6535
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/29353 Esas 2022/6535 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/29353 E. , 2022/6535 K."İçtihat Metni"
Yetkisiz olarak müsabaka alanına, soyunma odalarına, koridorlarına ve sporcu çıkış tünellerine girme suçundan suça sürüklenen çocuk ...'ün 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğinin Önlenmesine Dair Kanunun 16/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3, 62 ve 52. maddeleri gereğince 320,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5 ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 23. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Çocuk Mahkemesi'nin 15/03/2012 tarihli ve 2011/946 Esas, 2012/169 sayılı kararının itiraz edilmeden 02/04/2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde 02/09/2012 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve suça sürüklenen çocuğun 6222 sayılı Kanunun 16/1, 5237 sayılı Kanunun 31/3, 62 ve 52. maddeleri gereğince 320,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin .... Çocuk Mahkemesi'nin 28/05/2012 tarihli ve 2013/35 Esas, 2013/472 kararının Yargıtay 19. Ceza Dairesi'nin 09/06/2020 tarihli ve 2019/18957 Esas, 2020/5996 Karar sayılı ilâmı ile bozulmasını takiben, yapılan yargılama sonucunda, suça sürüklenen çocuğun 6222 sayılı Kanunun 16/1, 5237 sayılı Kanunun 31/3, 62 ve 52. maddeleri gereğince 200,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin .... Çocuk Mahkemesi'nin 19/11/2020 tarihli ve 2020/344 Esas, 2020/292 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'ndan verilen 12/07/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 07.09.2021 tarihli ve KYB. 2021-95688 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre;
Kayden 15/08/1996 doğumlu olan ve suçun işlendiği 21/11/2011 tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında yetkisiz olarak müsabaka alanına, soyunma odalarına, koridorlarına ve sporcu çıkış tünellerine girme suçundan eylemine uyan 6222 sayılı Kanunun 16/1. maddesinde öngörülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca asli dava zamanaşımı süresinin 5 yıl 4 ay, olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 7 yıl 12 ay olduğu,
Suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçlardan ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında 22/11/2011 tarihinde savcı huzurunda ifadesinin alındığı ve dava zamanaşımı süresinin ilk kez bu tarihte kesildiği,
... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 28/11/2011 tarihli iddianamesi ile kamu davası açılan suça sürüklenen çocuğun 28/05/2013 tarihinde sorgusu yapılarak .... Çocuk Mahkemesi'nin 28/05/2013 tarihli ve 2013/35 Esas, 2013/472 sayılı kararı ile hakkında ilk mahkumiyet kararı verildiği, anılan kararın Yargıtay 19. Ceza Dairesi'nin 09/06/2020 tarihli ve 2019/18957 Esas, 2020/5996 sayılı kararı ile bozulduğu, bu tarihten sonra dava zamaşımı süresini kesen başkaca bir işlemin bulunmadığı, 7 yıl 12 aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin .... Çocuk Mahkemesi'nin 28/05/2013 tarihli mahkumiyet kararından itibaren yeniden işlemeye başladığı,
Bu haliyle, suça sürüklenen çocuğun suçun işlendiği 21/11/2011 tarihinden ikinci mahkumiyet kararının verildiği 19/11/2020 tarihine kadar 7 yıl 12 ay olağanüstü zamanaşımı süresinin tamamlandığı anlaşıldığından, 5237 sayılı Kanunun 66/2, 66/1-e ve 67/4. madde ve fıkraları gereğince davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,
Kabule göre,
5271 sayılı Kanunun 231/11. maddesinde yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” şeklinde düzenlemeye göre mahkemesince sanık hakkındaki hüküm açıklanırken açıklanması geri bırakılan hükümde değişiklik yapılmaksızın mevcut haliyle açıklanması gerektiği, somut olayda, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 15/03/2012 tarihli kararıyla sonuç ceza olarak sanık hakkında 320,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün bu haliyle açıklanması gerektiği gözetilmeden, farklı bir uygulama yapılıp hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesinde, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Kanun yararına bozmaya konu ihbarnamenin dava zamanaşımı süresi dolduğuna dair talebi yönünden yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 21/01/2020 tarihli 2017/15-618 Esas ve 2020/16 Karar sayılı kararında "taraflara usulüne uygun şekilde tefhim veya tebliğ edilen hüküm, temyiz edilmemesi hâlinde kesinleşmekte ve kesinleşme anına kadar işleyen dava zamanaşımı, bu aşamada sona ermektedir. Diğer olağanüstü yasa yollarında olduğu gibi kanun yararına bozmada da dava zamanaşımına ilişkin hükümler ancak yasanın açıkça izin verdiği hâllerde uygulanabileceğinden, kanun yararına bozma talebi üzerine yapılan incelemede, Yargıtay ilgili dairesince yerel mahkeme hükmünün kanun yararına bozulmasına karar verildiği durumda, yerel mahkeme hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleştiği tarih ile Yargıtay ilgili dairesinin karar tarihi arasında geçen sürenin dava zamanaşımının hesaplanmasında göz önünde bulundurulmaması gerektiğinin kabulü zorunludur. Ancak yerel mahkeme hükmünün kanun yararına bozulması üzerine dosyanın derdest hâle gelmesi nedeniyle yargılamaya devam edildiğinde Yargıtay ilgili dairesinin kanun yararına bozma kararı tarihinden itibaren geçerli olmak üzere süre işlemeye devam edeceğinden dava zamanaşımı buna göre hesaplanmalıdır." şeklindeki kabul nazara alınarak somut olayda 21/11/2011 olan suç tarihinden, hükmün kesinleştiği 28/05/2013 tarihine kadar işleyen zamanaşımının bu tarih itibariyle durduğu ve kanun yararına bozma talebinin kabulüne dair Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesi'nin 19.06.2020 tarihli bozma ilamından itibaren işlemeye devam ettiği gözetilerek yapılan incelemede, kanun yararına bozulması talep edilen kararın verildiği tarih itibarı ile zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
II-Kanun yararına bozmaya konu ihbarnamenin; CMK'nun 231/11. maddesine aykırılık oluşturacak şekilde hükümde değişiklik yapılmak sureti ile hükmün açıklandığına dair talebi yönünden yapılan incelemede;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın .... Çocuk Mahkemesi tarafından verilmesine karşın, ihbarnamede ... Asliye Ceza Mahkemesi olarak gösterilmesi maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden .... Çocuk Mahkemesi'nin 19/11/2020 tarihli ve 2020/344 Esas, 2020/292 Karar sayılı kararının CMK'nun 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe tesir etmemek ve yeniden yargılamayı gerektirmemek üzere BOZULMASINA, 04.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.