15. Hukuk Dairesi 2020/1011 E. , 2021/1513 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı taşınmazlara yönelik satış yetkisi verilmesine dayalı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik verilen hüküm asıl ve birleşen davalarda davalı ... birleşen 20104/334 sayılı davada davacılar ... ve ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davacı-birleşen davalarda davacı-davalı ... vekili Avukat ... ile asıl davada davalı birleşen davalarda davacı ..., ... vekili Avukat ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, davacı yüklenici ile davalının da aralarında bulunduğu arsa sahipleri arasında 17.09.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile 17.01.2012 tarihli tadil sözleşmesinin imzalandığını, davacının sözleşme uyarınca üzerine düşen edimleri yerine getirmiş olmasına rağmen davalının satış yetkisi vermesi gereken bağımsız bölümler için bu yetkiyi vermekten kaçındığını ileri sürerek, 8427 ada, 25 parselde kayıtlı 16, 26, 32, 43 ve 62 no"lu bağımsız bölümler için satış yetkisi verilmesini talep etmiş, birleşen 2017/53 Esas sayılı davasında ise, geç verilen satış yetkisi nedeniyle uğranılan kira kaybının tazminini istemiştir.Asıl ve birleşen 2017/53 Esas sayılı davalarda davalı vekili, davaya konu taşınmaz tapularının eksik ve ayıplı şekilde imal edilen davalıya ait 60 no.lu bağımsız bölüm nedeniyle uğranılan zararın teminatı olarak elde tutulduğunu savunarak, asıl ve birleşen 2/17/53 Esas sayılı davaların reddini istemiş, birleşen 2014/334 Esas sayılı davasında ise, sözleşme gereği davacı arsa sahiplerine düşen 60 no"lu dükkan vasıflı taşınmazda mevcut eksik ve ayıplı işler nedeniyle uğranılan zararın tazminini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesince, asıl davanın feragat nedeniyle reddine, birleşen davalar bakımından ise, edimini sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmiş olan yüklenicinin kira kaybı talebinde haklı olduğu ve arsa sahiplerine düşen 60 no"lu bağımsız bölüm alanının 148,50 m2 olarak kararlaştırıldığı, krokiye 170 m2 yazılmasının açık maddi hataya dayalı olduğu, krokide yer almayan giriş, hol ve asansöre ait alanların oranlama yoluyla düşülmesi sonucu elde edilecek
alanının 130,47 m2 olmasına rağmen mevcut durumunun 146,16 m2 tespit edildiği gerekçesiyle, birleşen 2017/53 Esas sayılı davanın kabulüne, birleşen 2014/334 Esas sayılı davanın ise reddine karar verilmiş, birleşen 2014/334 Esas sayılı davada davacılar ve birleşen 2017/53 Esas sayılı davada davalı vekilinin istinaf başvurusu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek, esastan reddedilmiştir.Kararı, birleşen 2014/334 Esas sayılı davada davacılar ve birleşen 2017/53 Esas sayılı davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Birleşen 2014/334 Esas sayılı davada davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden:
Davacı arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında imzalanan 17.09.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 13. maddesinde, alınacak imar durumu doğrultusunda meydana gelecek artış ya da azalmanın müteahhit ve arsa sahiplerine sözleşmede anlaşılan sayısal oranda yansıtılacağının belirlendiği buna göre; davacı arsa sahiplerine düşen 60 no’lu bağımsız bölümde eksik ifanın bulunmadığı anlaşıldığından, birleşen 2014/334 Esas sayılı davada davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Birleşen 2017/53 Esas sayılı davada davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden: Birleşen dava, davacı yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı kira kaybı talebine ilişkindir. Yüklenici, arsa sahibi arsayı teslim ettikten sonra üzerine binayı inşa eden ve binaya zilyet olan kişidir. Bağımsız bölümlerin kullanılması ve kiraya verilmesi, tapunun yükleniciye verilmesiyle doğrudan ilgili olan bir husus değildir. TBK hükümleri uyarınca, zilyet dahi bir taşınmazı kiraya verebilir. Kural olarak taşınmaza arsa sahibince müdahale edildiği, yüklenicinin bu taşınmazı kullanmasına fiilen engel olunduğu iddia ve ispat olunmadığı takdirde, yüklenici ecrimisil talebinde bulunamaz. Somut olayda, davacı yüklenici tarafından böyle bir iddia öne sürülmemiştir. Bu nedenlerle ilk derece mahkemesince kira tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde kurulan hükme karşı yapılan istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddi doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen 2014/334 Esas sayılı davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 27.12.2019 tarih ve 2019/2833 Esas, 2019/2785 Karar sayılı kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının davalı ... yararına BOZULMASINA, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, fazla yatırılan harcın istek halinde 2014/334 E. sayılı davada davacıya iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan taraflar yararına takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınarak, karşılıklı birbirlerine verilmesine, 08.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.