Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/592
Karar No: 2019/9503
Karar Tarihi: 08.10.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/592 Esas 2019/9503 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2019/592 E.  ,  2019/9503 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ilk derece mahkemesince davanın esastan reddine yönelik olarak karar verildiği, davacının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar ilamının süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, davalı tarafından, ... İli, ... ilçesi, ... Sitesinde bulunan taşınmazdan 16 ve 17 numaralı dükkan niteliğindeki bağımsız bölümlerin 15/10/2003 tarihinde satışlarının yapıldığını, bedellerinin tamamen ödendiğini, bağımsız bölümleri satın aldığı tarihten beri kullandığını ve tasarruf ettiğini, ancak söz konusu inşaatın müteahhidi olan davalının sattığı taşınmazdaki 16 ve 17 numaralı bağımsız bölümlerin tapularını vereceği yerde sehven aynı taşınmazdaki 18 ve 19 numaralı bağımsız bölümlerin tapularını verdiğini, aleyhine açılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/486 esas sayılı dosyasında bu durumun ortaya çıktığını, davalının bu hatası sonucu aleyhine verilen müdahalenin meni kararının kendisini ağır derecede mağdur ettiğini, 16-17 nolu bağımsız bölümler ile 18-19 nolu bağımsız bölümler arasındaki değer ve kıymet farkı açısından büyük oranda maddi zarara uğradığını, davalıya 11/10/2012 tarihli ihtarname göndererek bu yanlışlığın düzeltilmesinin istendiğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/486 Esas sayılı dosyasında mahkemece 09/12/2011 tarihinde yapılan keşifte davalının tanık sıfatıyla dinlendiğini, bu hususları açıkça beyan ettiğini, müspet zararının giderilmesi için dava açmak zorunda kaldığını ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile 100.000,00 TL müspet zararın daha önce aleyhine açılan 2011/486 esas sayılı dava tarihi olan 08/07/2011 den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, dava konusu talebin 2003 tarihinde tapuda yapılan satış işleminin hatalı olması sebebine dayandırıldığını, bu hatadan 2011 yılında haberdar olunduğunun belirtildiğini, hata sebebiyle açılan davalara ilişkin borçlar yasasında anılan zamanaşımı sürelerinin dolmuş olduğunu bu şebeple davanın usulden reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, davacının bir yıllık süre içinde davasını açmadığından taraflar arasında gerçekleşen satış sözleşmesi geçmişe etkili olarak onamış sayılacağından hak düşürücü süre nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmiş, davacının istinaf talebi, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesince, "TBK nun 30,31/2,39.maddeleri uyarınca yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşmeyle bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse sözleşmeyi onamış sayılır düzenlemesi karşısında tüm delillere göre davacı 1 yıllık süre içinde davasını açmadığından taraflar arasında gerçekleşen satış sözleşmesi geçmişi etkili olarak onamış sayılacağından" gerekçesi ile verilen red kararı usul ve yasaya uygun bulunarak esastan reddedilmiş; davacı, bu sefer temyiz talebinde bulunmuştur.
    Davacı eldeki dava ile, davalının 16 ve 17 numaralı dükkanları sattığı halde, sehven aynı yerdeki 18 ve 19 numaralı dükkanları tapudan devretmesi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, müspet zararının tazminini istemiştir. 6098 sayılı TBK 39. maddesinde “Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.“ şeklinde, yine aynı maddenin ikinci fıkrasında ise “Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz“ şeklinde düzenlemeler yer almaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki sözleşmeden dönülmesi halinde, taraflar, karşılıklı olarak birbirlerine vermeyi taahhüt ettikleri şeyi vermekten kaçınır ve verdiklerini de geri isteyebilirler (menfi zarar). Müspet zarar ise daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Dairenin teslimi halinde getirmesi beklenen kira geliri kaybı, satışı nedeniyle beklenen kazanç, geciken ifa nedeniyle ifaya bağlı ceza … hepsi, müspet zarar kapsamındaki alacak kalemleridir. İstinaf gerekçesinde TBK 39. maddesi gereğince sözleşmenin onanmış sayılacağı belirtilmiş ise de somut olayda davacı taraf müspet zararın tazmini talebinde bulunmuş olup sözleşmeden dönme şeklinde bir talebi mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının talebine uygun değerlendirme yapılıp sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ BOZULMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 08/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi