Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-e. maddesi gereğince beraat.

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu"nun 08.01.1971 tarih ve 5684 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tesciline karar verilen ve adı geçen Kurulun 11.05.1974 tarih ve 7802 sayılı kararıyla koruma grubu 2. derece olduğuna karar verilen, ....ili, ... ilçesi, 29 pafta, 443 ada, 13 sayılı parselde bulunan kargir evin yerine yeni bina yapılması için bina sahiplerince ... III numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"na başvuruda bulundukları, adı geçen Koruma Kurulu"nun 04.02.1988 tarih ve 9734 sayılı kararıyla, tescilli binanın hazırlanan restitüsyon projesi, restorasyon projesinin uygun bulunduğuna, ayrıca arka bahçesinde yer alan kalıntı ve bacanın muhafaza edilmesine ve yapının önünde bulunan setin takviye edilerek güçlendirilmesine karar verildiği, bunun üzerine davaya konu yer için Üsküdar Belediyesinden alınan 03.04.2007 tarihli yapı ruhsatı alındığı ve müteahhitlik yapan sanıkların kat karşılığı inşaat yapma sözleşmesi ile dava konusu yerde inşaata başladıkları, her ne kadar... VI numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu görevlilerince olay yerinde 21.06.2007 tarihinde yapılan incelemede, olay yerinde kalıntı ve bacaya rastlanmadığı ve korunması gerekli olan setin de takviye edilmediği tespit edilmiş, bunun üzerine ilgili Koruma Bölge Kurulu"nun 21.10.2009 tarih ve 2102 sayılı kararıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiş ve davaya konu yere inşaatı yapan sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılmış ise de, sanıkların ifadelerinde inşaata ilk başladıklarında davaya konu yapıların arazide bulunmadığını, kendilerinin böyle bir yapıya müdahale etmediklerini beyan ettikleri, dosya kapsamında örneği bulunan Üsküdar Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Müdürlüğü görevlilerince hazırlanan 16.11.2007 tarihli raporda, çevrede yapılan araştırma neticesi edinilen bilgilere göre, davaya konu arazide bulunan baca ve kalıntıların zamanla yıpranıp hasar gördüğü, 1999 yılındaki depremde de tamamen yıkıldığının tespit edildiğinin belirtildiği, yine Üsküdar Belediyesinin ilgili Koruma Bölge Kurulu"na hitaben yazdığı 14.04.2009 tarihli yazıda, 30 ve 35 yıldır mahalle sakini olan kişilerden edinilen bilgilere göre, ilgili parselde bulunan baca kalıntısının 1999 yılındaki depremde tamamen yıkıldığının öğrenildiği, ancak bu yapı önündeki setin ise kim tarafından ve ne zaman yıkıldığının belirlenemediğinin bildirildiği, ayrıca yargılama aşamasında, Mahkemece dosya kapsamına getirtilen 1982 tarihli hava fotoğrafları ile 19/07/2006 tarihli onaylı halihazır paftası üzerinde harita mühendisine incelemenin yaptırıldığı ve alınan 31.05.2011 tarihli raporda, bu fotoğraflar ve pafta örneğinde davaya konu yapılara rastlanmadığının belirtildiği, tüm bu nedenlerle davaya konu kalıntı ve bacanın kimler tarafından, ne zaman yıkıldığının tespit edilemediği ve mahkemece sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair delil bulunamadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verilmesinde bir isabetsizliğin olmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılama sonunda, sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair delillerin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 21/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.