Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: A) Sanık ..."ye yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnamedeki onama görüşüne uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, B) Hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizine gelince; 1) Sanığın, hakaret suçunu işlediğini kabul etmemesi, hakareti duyan tanık beyanı da bulunmaması karşısında, hakaret eyleminin ne şekilde sübut bulduğu kanıtlara dayalı olarak açıklanmadan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Kabule göre de; hakaret suçunun nerede işlendiği açıkça belirtilmeden TCK"nın 125/4. maddesi gereğince cezada artırım yapılması, Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.