13. Hukuk Dairesi 2017/9490 E. , 2019/9500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılardan ... A.Ş ile arasında 26/08/2006 Tarihli Taşınmaz Satış Sözleşmesi imzalandığını, ...-... ilçesi, ... A-09 B numaralı villanın tamamlanarak 31/12/2007 Tarihinde teslim edilmesini davalının üstlendiğini, villa bedeli olarak 170.000,00 TL"nin 12 taksit halinde ödendiğini, davalı ...Ş"nin diğer davalı arsa sahipleri ile 14/10/2005 Tarihli noterlikçe düzenleme şeklinde Satış Vaadi Ve Hasılat Paylaşımlı Konut Yapım Sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme incelendiğinde tarafların projenin inşaası ve satış sürecinde birlikte hareket ettiklerinin anlaşılacağını, sözleşmenin 16.maddesinde taşınmaz üzerinde inşa edilecek konutların satışından elde edilecek hasılatın %77"si davalılardan ... ... Konut San. A.Ş"ye, %23"nün de diğer davalı arsa sahiplerine ait olacağı; 17. maddesinde ise, konutların birlikte satılacağı, tapuda devir ve tescillere birlikte karar verileceği hususunda anlaşmış olduklarını, bu nedenle davalı arsa sahiplerinin ... A.Ş"den kendi hisseleri için parayı tahsil etmiş olmalarının kuvvetle muhtemel olduğunu, davacıya karşı ... A.Ş ile birlikte sorumlu olduklarını, yaptırılan tespitlere göre inşaatın %7"lik kısmının imal edilmiş olduğunu öne sürerek; öncelikle taşınmaza tedbir konulmasını, yapılacak yargılama sonucunda davalılar adına olan tapunun iptali ile adına tesciline, eksik yapılan işler bedelinin de davalılardan sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacının davasının şirket hakkında kayıt kabul davası olarak kabulüne, davacı tarafın davalı şirketten dava tarihinden itibaren 170.000,00 TL yasal faiziyle birlikte alacağı olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Tefrik kararı verilen ilk davada, mahkemenin 2009/852 E. ve 2010/395 K. sayılı kararının 1. bendinde davanın, davalılar ... ve ... yönünden husumetten reddine; 5. bendinde ise davalılar yönünden 500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir. Mahkemenin 2011/793 E. ve 2017/830 K. Sayılı kararının 6. bendinde davanın, davalılar ... ve ... yönünden husumetten reddine; 7. bendinde "Davalı Arsa malikleri ... ve ... kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, davanın reddi yönünden taktir edilen 990,00 TL maktu ücreti vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Arsa maliklerine verilmesine" karar verilmişse de, arsa malikleri lehine ikinci defa vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent gereğince mahkeme kararının hüküm bölümünün 7. bendindeki cümlenin çıkarılarak yerine “Mahkememizin 2009/852 E. ve 2010/395 K. sayılı kararında davalılar lehine vekalet ücreti hükmedildiğinden, bu dosyada tekrar vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi