17. Hukuk Dairesi 2020/1102 E. , 2020/3360 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK"nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, borçlunun iptal edilebilecek tasarruflarının, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflar olduğu, somut olayda, dava konusu taşınmaz borcun doğumundan sonra aciz halinde olan borçlu ... tarafından 19.08.2008 tarihinde davalı kardeşlerine satıldığından İİK"nun 278/3-1 maddesi gereğince kardeşler arasındaki tasarruf bağış hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptali ile davalılar ... ve ... yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine değinilmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda dosyaya sunulan davacı vekilinin 14/05/2018 tarihli dilekçesi ile davalı borçlular tarafından davaya konu borcun ödendiğini ve mahkeme masrafı ile vekalet ücreti taleplerinin olduğunu bildirdiklerinden konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, başlangıçtaki haklılık durumuna göre davalıların yargılama giderinden sorumlu tutulmalarına, davacının yatırdığı 1.009,85 TL peşin harç, 1.998,15 TL ve 9,20 TL tamamlama harcının toplamı 3.017,20 TL"den, 35,90 TL karar harcının mahsubu ile bakiye 2.981,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Avukatlık Asgari
Ücret Tarifesi gereğince davacı yararına tayin ve takdir edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Kanun"un 331. maddesinde "davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan durumlarda, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davalı borçlular, hükmüne uyulan bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında, davaya konu borcu 11/05/2018 tarihinde ödemiştir. Ancak yargılama devam etseydi, davalıların tümü aleyhine hüküm kurulacağından, davacı aleyhine dava harcına hükmedilmesi doğru olmadığı gibi davalılar, dava açılmasına sebebiyet verdiklerinden dolayı da alacak miktarına göre daha az olan taşınmazın değeri (202.500,00 TL.) üzerinden davacı yararına nisbi vekalet ücretine takdir edilmesi gerekmektedir.
Mahkemece tüm bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde dava harcına ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün, HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3. bendindeki "2.180,00 TL" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "taşınmazın değeri üzerinden hesaplanan 18.100,00 TL. nisbi" ibaresinin yazılmasına ve 4. bendindeki “harcın davacıdan tahsiline” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “harcın davalılardan tahsiline” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.