22. Hukuk Dairesi 2014/29495 E. , 2015/10438 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, ücret, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, yıllık izin ücreti ile ihbar ve kıdem tazminatı alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.03.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına ... ile karşı taraf adına ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, ödenmeyen ücret alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava konusu alacaklara uygulanması gereken faizin başlangıcı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işverenin temerrüde düşürülmelidir. Ancak, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırıldığında, belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar. Ücret kavramı geniş anlamda ücret olup, çalışma karşılığı ücretler ile ikramiye, prim, jestiyon ve benzeri ödemeler ve fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretleri de bu kapsama dahildir.
Öte yandan, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Bununla birlikte kanunda, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur, ancak faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir.
Somut olayda, davacı işçi, davalı işverene 27.07.2010 tarihinde noterden gönderdiği ihtarnamede, dava konusu alacakların iki gün içerisinde ödenmesi hususunda talepte bulunmuştur. Söz konusu ihtarname, 12.08.2010 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Her ne kadar ihtarnamede, dava konusu alacakların miktarı belirtilmemişse de, davalı işveren anılan alacakların ne miktarda olduğunu bilecek konumda olduğundan, temerrüde düşmüştür. Davacı, dava ve ıslah dilekçelerinde, dava konusu alacaklar için ihtarname tarihinden itibaren faiz talep etmiştir. Bu durumda, kıdem tazminatı dışındaki dava konusu alacakların tümüne temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken; dava, ıslah ve birleşen dava tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi hatalıdır.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hüküm fıkrasının 1. bendinin b,c alt bentlerinin silinmesine, yerlerine,
“b-Yıllık ücretli izin alacağı yönünden net olmak üzere 1.055,70 TL"nin temerrüt tarihi olan 15.08.2010 tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte,
c-Ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı yönünden net olmak üzere 550,67 TL"nin temerrüt tarihi olan 15.08.2010 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte,
Davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlak ücretinin davalıya, aşaağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 17.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.