MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı ... 19.08.2004 tarihli dilekçesiyle davalı sıfatıyla sadece ..."ı göstermek suretiyle, sınırlarını bildirdiği ... köyü ... Mahallesinde bulunan 10000 m2 yüzölçümündeki tapusuz taşınmazın kendisine ait olduğu, bu taşınmazı 22.07.1985 tarihli satış senedi ile davalının murisi ... satın aldığı, davalının ev ve zeytin ağaçlarına müdahale edince 3091 sayılı Yasa hükümlerine göre kendisini şikayet ettiği, ancak yapılan soruşturma sırasında davalının sahte senet ibraz ettiği, bu nedenli kaymakamlıkça meşelinin hukuki ihtilaf olduğunun kabul edildiği, davalıyı savcılığa şikayet ettiği, sonuçta davalının sahte senet düzenlemek suçundan cezalandırılmasına ilişkin asliye ceza mahkemesinin 2000/42 esas 2003/1617 sayılı kararının kesinleştiği, kesinleşen mahkeme kararı ile davalının taşınmazda hiç bir hakkının bulunmadığının sabit olduğu, buna karşın hala zeytinleri toplayıp taşınmaz içindeki evde kaldığı iddiasıyla, davalının el atmasının önlenmesini ve geriye dönük olarak beş yıllık ecrimisil bedeli olan 5.000.000.000,00.-TL."nin faiziyle birlikte davalıdan alınarak kendisine verilmesini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutulmasını istemiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın bir bölümü için Hazine tarafından açılan, asliye hukuk mahkemesinin 1987/164 esasa kayıtlı dosyada bulunan bilirkişi krokisinde 125,46 m2 bölüm için o dosyadaki davalılar ... ve ... el atmasının önlenmesine karar verildiği, her ne kadar asliye hukuk mahkemesi kararı 125,46 m2 bölüme ilişin olsa da, bilirkişi raporu ile 125,46 m2 bölümün etrafı ile birlikte orman tahditi içindeyken yine kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının saptandığı, taşınmazın davanın mülkü değil Hazineye ait olduğu, davacının korunması gereken üstün bir hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre, dava el atmanın önlenmesine ve ecrimisile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ilk orman tahditi 1965 yılında yapılıp kesinleşmiş, daha sonra yörede 1982 yılında aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulaması yapılmış, yörede aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B uygulaması 1984 yılında yapılıp 21.11.1985 tarihinde ilan edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki devlet ormanı iken 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, mülkiyetin Hazineye ait olduğu yönünde uyuşmazlık bulunmadığı, Hazineye ait olan tapuya tescil edilmemiş bu
taşınmazda, davacının mülkiyet hakkı sahibine tanınan haklardan faydalanamayacağı, bu nedenle ecrimisil isteği dinlenmeyeceği gibi, başkasının men edilmesini de isteyemeyeceği, bu hakkın taşınmazın mülkiyetine sahip Hazineye ait olduğu belirlenip gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve Yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden gerçek kişiye yükletilmesine 17/01/2012 günü oybirliği ile karar verildi.