Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/10403
Karar No: 2012/219
Karar Tarihi: 17.01.2012

Tapu Sicilinin Tutulmasından Kaynaklanan Tazminat - Zararın Saptanmasında Kullanılan Yöntem - Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/10403 Esas 2012/219 Karar Sayılı İlamı

 

 

20. Hukuk Dairesi 2011/10403 E., 2012/219 K.

20. Hukuk Dairesi 2011/10403 E., 2012/219 K.

  • TAPU SİCİLİNİN TUTULMASINDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT
  • ZARARIN SAPTANMASINDA KULLANILAN YÖNTEM

 

  • 2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 90 ]
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1007 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı gerçek kişi, 12.10.2006 tarihli dilekçesiyle K…

… köyü 914 sayılı parseli 28.02.1986 tarihinde satın aldığı ve adına tapuya kayıt ettirdiği, satın aldığı tarihte orman ile ilgisi olmadığına ilişkin şerh bulunmadığı halde, satın almasından 16 yıl sonra kısmen orman kadastrosu sınırları içine alındığı, orman kadastrosunun iptali istemiyle açtığı davanın red edildiği, Orman Yönetimi tarafından açılan tapu iptal tescil davasının kabulüne ilişkin davanın ise kabul edilerek, adına olan tapu kaydının iptal edildiği, bu şekilde zarara uğradığı iddiasıyla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yasal faziziyle birlikte 5000,00.- TL maddi, 2500,00.- TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak kendisine verilmesini istemiş, 06.12.2007 tarihli dilekçesiyle de, dava konusu yerin değerinin 106.062,00.- TL olduğunun belirlendiğinden söz ederek, bu miktardaki tazminatın davalı Hazineden alınarak kendisine verilmesini istemiş, davalar birleştirilmiştir. Mahkemenin davanın kabulü ile istemle bağlı kalınarak 5.500,00.- TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin 01.11.2007 gün ve 2006/195-217 sayılı kararı, Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 27.11.2008 gün ve 2008/4876-14693 sayılı kararı ile zararın idari işlemden kaynaklandığı, bu nedenle idari yargının görevli olduğuna değinilerek sair temyiz itirazları incelenmeden bozulmuş, mahkemenin bozmaya uyarak davada idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verdiği görevsizliğe ilişkin 06.10.2009 gün ve 2009/51-90 sayılı kararı da davacı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 05.04.2010 gün ve 2010/3339-3951 sayılı kararı ile, dayanaksız ya da hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemek, taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmanın da aynı kapsamda düşünüldüğü, Devletin kadastro işlemlerinden doğan sorumluluğunun Medeni Yasanın 1007. maddesi kapsamında değerlendirildiği, davada Adli Yargının görevli olduğu, mahkemece dairenin görevsizlik kararına uyularak görevsizlik kararı verilmişse de görev konusunda usuli kazanılmış hak oluşmayacağından uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı olduğu benimsenerek işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda bu kez, 2010/219 esaslı dosyada maddi tazminat isteminin kabulü ile 5.500,00.-TL maddi tazminatı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, mahkemenin birleşen 2007/276 esaslı dosyasında davacının maddi tazminat isteminin kabulü ile 101.062,00.-TL maddi tazminatın 06.12.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davcıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle, Medeni Yasanın 1007. maddesi gereğince açılan tazminata ilişkindir.

Mülkiyet hakkı, Anayasanın 35. maddesi ve bu maddeye uygun olarak çıkarılan yasalarla korunduğu gibi, 5170 sayılı Yasa ile değişik Anayasanın 90. maddesi ile kanun hükmünde olduğu kabul edilen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek 1 numaralı Protokolün 1. maddesiyle de güvence altına alınmıştır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), TURGUT VE DİĞERLERİ-TÜRKİYE davası kararında, Devlet tarafından tazminat ödenmeksizin taşınmazın geri alınmasının orantısız bir müdahale olduğunu ve söz konusu davada tazminat ödememeyi gerektirecek istisnai şartların bulunmadığına işaret ederek, kamu yararı ile bireysel haklar arasındaki adil dengenin kurulamamasını ihlal nedeni olarak saymış, KÖKTEPE-TÜRKİYE davasında ise, başvuranlara uygulanan mülkiyetten yoksun bırakma işlemine gerekçe olarak gösterilen tabiatın ve ormanların korunması amacının 1 no."lu Ek Protokol"ün 1. maddesi anlamında kamu yararı kapsamına girdiğine dikkat çekmekle birlikte, mülkiyetten yoksun bırakma halinde, ihtilaf konusu tedbirin arzu edilen dengeye riayet edip etmediğinin ve bilhassa da başvuranlara orantısız bir yük yükleyip yüklemediğinin belirlenmesi için, iç hukukta öngörülen telafi yöntemlerinin dikkate alınması gerektiğini hatırlatarak, mülkün değerine karşılık gelen makul bir meblağ ödenmeden, mülkten mahrum bırakmanın aşırı bir müdahale teşkil edeceğini ifade etmiştir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde (743 sayılı TKM m.917) yer alan "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak ise, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E., 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E., 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E., 2010/668 K. sayılı kararı).

Tapusu iptal edilen parsellerin arsa olmayıp arazi olduğu yönünde taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, taşınmazların değerinin, dolayısıyla davacı zararının saptanmasında kullanılan yönteme ve hesaplanan tazminat miktarına ilişkindir.

Tapusu iptal edilen taşınmazın değeri, taşınmazın mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde, ekilecek ürünlerin ve bu ürünlerin elde edilmesi için yapılacak harcamalar gözönünde tutularak, net gelirin hesaplanması ve bilimsel yolla değerinin bulunması, bedel tesbitinde etkisi olan diğer tüm unsurlar dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirtilip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek özellikle parselin üzerinden tuğla fabrikası için toprak alınmasının taşınmazın değerine etkisinin saptanması gerekirken, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarında bu yönteme uyulmadan değer biçilmiştir. Bu durumda, net gelir esasına göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, denetlemeye olanak veren bilimsel verileri içeren rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuyla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 17/01/2012 günü oybirliği ile karar verildi.
 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi