MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 52, 53, 51/1-3-6-8 maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sehven 23/03/2007 yerine 21/07/2010 olarak yazılması maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Katılan ..... ile sanık arasında, 15423 ve 18166 sayılı Finansal Kiralama Sözleşmeleri (Leasing) yapıldığı ve sözleşmelere konu olan menkul malların sanığa teslim edildiği, sanık kiracının, kira borçlarını ödemeyerek, sözleşmelerdeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle, katılan şirketin, sözleşmelerdeki fesih yetkisine dayanarak sözleşmeleri feshetmek suretiyle sanığa iki ayrı ihtarname gönderdiği, ihtarnamelerin sanığa usulüne uygun tebliğ edildiği, bu ihtarnamelerle, sözleşmeye konu malların iadesinin talep edilmesine rağmen sanığın malları teslim etmediği gerekçesiyle sanık hakkında.... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/1144 D.iş sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir kararı alındığı ve icra takibi başlatıldığı ve... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/643 esas sayılı dosyası ile malın aynen iadesi için dava açıldığı ve davanın kabulüne karar verildiği; böylece sanığın, kendisine teslim edilen eşyayı iade etmeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçunu işlediğinin iddia edildiği oalyda, sanık ve katılan beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla, mahkemenin sanığın mahkumiyetine ilişkin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, katılan vekilinin ertelemenin kanuna aykırı olduğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğine yönelik ihtarın yapılmaması suretiyle TCK’nın 51/7. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasına erteleme hükmünden sonra gelmek üzere; TCK’nın 51/7. maddesi gereğince “Hükümlünün denetim süresi içinde kastılı bir suç işlemesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesinin ihtarına” cümlesi eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.