Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın gerekçeli temyiz dilekçesinin kapsamından yalnıza kendisi hakkındaki mahkumiyet hükümlerini temyiz ettiği anlaşılmakla dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1) Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu; Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın yasal bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından, sanık ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2) Hakaret eyleminden kurulan hükme yönelik temyize gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, Sanık hakkında hakaret suçundan mahkumiyet hükmü kurulurken özel tahrik hükmü olan ve daha lehe düzenlemeler içeren TCK’nın 129/1. maddesi yerine genel tahrik maddesi olan aynı Kanunun 29. hükmü ile indirim yapılması, Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi