Esas No: 2020/2313
Karar No: 2021/1488
Karar Tarihi: 18.03.2021
Danıştay 12. Daire 2020/2313 Esas 2021/1488 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2313
Karar No : 2021/1488
TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN (TARAFLAR):
1- (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Vergi denetmeni olarak görev yapmakta iken emekliye ayrılan davacı tarafından, 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca vergi denetmeni kadro unvanının kaldırılması nedeniyle, aynı Kanun Hükmünde Kararname ile ihdas edilen vergi müfettişi kadro unvanı için öngörülen 3600 ek gösterge rakamı ile makam ve görev tazminatının ödenmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği 10/07/2011 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesi'nin 10/10/2019 tarih ve E:2018/5747, K:2019/7326 sayılı kararıyla, Mahkeme Kararının dava konusu işlemin makam ve görev tazminatına ilişkin kısmının onanması, ek göstergeye ilişkin kısmının bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na ekli (I) sayılı Cetvelin I/g bendinde, en az üç yıllık yükseköğrenim mezunu olan ve yeterlik sınavı sonunda vergi müfettişliğine atananların (3600) ek göstergeden yararlanmalarının öngörüldüğü; diğer taraftan, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 12. maddesinde yapılan değişiklikle de, vergi müfettişi kadrolarına atanmış sayılanlardan halen bu kadrolarda bulunanların, 657 sayılı Kanun'a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde öngörülen ek göstergelerden, anılan bentte belirtilen şartlar aranmaksızın yararlanacağı öngörülmek suretiyle, 15/11/2011 tarihinden sonra halen bu kadrolarda bulunanlar yönünden istisnai bir düzenleme yapıldığı; bu düzenlemenin 15/11/2011 tarihinden önce emekliye ayrılanları kapsamadığı açık olup, bu tarihten önce emekliye ayrılanların, 28/02/2012 tarihli (XXXI) sayılı Eşitlik Cetvelinin 34. sırası ile yapılan eşitlik işlemi uyarınca, 657 sayılı Kanun'a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I-Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde yer alan şartları taşımaları gerektiği hususunda kuşku bulunmadığı; bu durumda, 657 sayılı Kanun'a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin I/g bendindeki "yeterlik sınavında başarılı olma" koşulunu taşımayan davacının; anılan bentteki ek göstergeden yararlandırılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/01/2017 tarih ve E:2016/3467, K:2017/182 sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle, dava konusu işlemin (3600) ek göstergeden yararlandırılmamasına ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİALARI :
1- Davacı tarafından; 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe girmeden önce kendisiyle aynı durumda olan kişilerin açtığı davaların bazılarının lehe sonuçlanırken, bazılarının aleyhe sonuçlandığı, bu durumun aynı olay ve hukuksal sorunlara ilişkin uyuşmazlıklarla ilgili kararlar arasında çelişki yarattığı, bu çelişki giderilmeksizin hüküm kurulmasının adil yargılanma hakkı ve buna bağlı olarak mülkiyet hakkını ihlal ettiği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36/A-11 maddesinin parantez içi hükmündeki şartları taşıdığından ek göstergeden yararlanması gerektiği, yargılamanın 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun Ek 67. maddesinin 2. fıkrası yönünden yapılmadığı, kararın bu yönden de eksik incelemeye dayalı olduğundan bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
2- Davalı idare tarafından; davanın neden kısmen kabul edildiğinin anlaşılamadığı, davanın kısmen kabul edilmiş gibi hüküm kurularak aleyhlerine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine ve harçtan muaf oldukları halde harçlara hükmedildiği, Mahkeme kararının bu kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi
kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.